Page 177 - Adamlık Dini
P. 177
Harun Yahya (Adnan Oktar)
liz ce nin ken di mes le ğiy le il gi li olan te rim ve ke li me le ri yer li yer -
siz, kar şı sın da ki an la ma sa bi le "ha va at ma" un su ru ola rak sü rek li
kul la nı lır. Te le fon tu tuş tarz la rı var dır. Ça lı şan lar ara sın da bir bi ri -
nin işi ni be ğen me me, sü rek li dü zel tip "bil miş lik" yap ma yay gın dır.
Ofis içi yo ğun bir de di ko du ha kim dir. Es ki ça lı şan lar bir bir le ri nin
her tür lü sah te kar lı ğı nı bi lir ler, ama ken di yap tık la rı nın da or ta ya
çık ma sın dan kork tuk la rı için bun la rı açı ğa vur mak tan ka çı nır lar.
Yeni gelene herkes yüklenir, "bilmişlik" ve acemi muamelesi
yapılır, bu kişinin sürekli hatası aranır. On beş günlük olan, bir
günlük olana tahakküm etmeye çalışır. Eski olanlar yeni olana
sürekli gerekli gereksiz konularda akıl verip, her konuda üstünlük
hissettirmeye çalışırlar. Kimi zaman iş yerinin bölümleri arasında
çekişmeler görülür. "Şu işi hallettim" havası yaratılarak "iş bitirici"
bir görünüm verilmeye çalışılır.
Dükkan, mağaza, butik gibi iş yerlerinde hakim olan psikoloji
de çok farklı değildir. Tezgahtarlar genelde hiçbiri kendilerine ait
olmadığı halde, bütün malların, dükkanın sahibi havasına girerler.
Bu, herkesin alan, kendisinin ise satan konumda olmasının verdi-
ği ruh halinden kaynaklanır. Çalışan kişi, orada sadece tezgahtar
olarak bulunmanın ezikliğini yaşar. Eğer "müşteri"nin maddi duru-
munun iyi olmadığına kanaati gelirse, ilgisiz ve soğuk bir sesle
eşyaları fırlatır gibi gösterir, sürekli sinirli bir hava sergiler. İlk
planda nazik olmaya çalışır ama müşterinin satmak istediği şeyi
almayacağını ya da alamayacağını hissederse hemen kabalaşır,
yüzüne bakmamaya yanındaki arkadaşlarıyla konuşmaya, dışarıyı
seyretmeye başlar. Ters cevaplar verir. Müşteriye onun vaktini
alıyormuş havası verir. Genel olarak bu tip iş yerlerinde vakit, boş
ve amaçsız diyaloglarla, vitrin camlarından dışarıyı, dükkan ayna-
larında kendini seyretmekle geçer.
175