Page 55 - Adamlık Dini
P. 55

Harun Yahya (Adnan Oktar)


            me si ni is ter ler, ki bir li bir ço cuk ola rak ye tiş ti rme nin mak bul gö -
            rü le ce ği ne ina nır lar. Çün kü adam lık di nin de ço cuk çok önem li bir
            "gös te riş" ko nu su dur. Ço cu ğun iyi bir ko lej de oku ma sı, bir kaç ya -
            ban cı dil bil me si, gü zel ol ma sı, iyi gi yin me si, ar ka daş la rı nın ara sın -
            da po pü ler ol ma sı ve ya ye te nek li ol ma sı an ne ve ba ba nın çev re -
            de ki iti ba rı açı sın dan çok önem li dir. Ni te kim adam lık di ni soh bet -
            le rin de an ne ve ba ba lar ço cuk la rı nın ne ka dar te va  zu lu, ne ka dar
            şef kat li ve ya ne ka dar yu mu şak baş lı ol duk la rı nı de ğil, in san la rın
            gıp ta ede cek le ri bu tip özel lik le ri ni an lat ma yı ter cih eder ler. Bu
            ne den le de ço cuk la rı nın ah la kıy la de ğil, gö rün tü sü ile il gi le nir ler.
               Hava atma konularından bir diğeri "gösterişli ev" sahibi
            olmaktır. İnsanlar ev seçerken kendi rahatlıklarından ziyade, çev-
            relerinin bakış açısına önem verirler. Hangi muhitte ve kaç katlı
            olmasının, nasıl bir manzara görmesinin, kaç metre kare olması-
            nın kendilerini daha itibarlı yapacağına bakarlar. Evin içini de
            tümüyle çevrelerinin bakış açısına göre döşerler. Başka bir renk-
            ten hoşlansalar bile moda olan rengi seçerler, koltuklar son dere-
            ce rahatsız olmasına rağmen sırf pahalı ve gösterişli diye satın alır-
            lar, hiç beğenmedikleri bir döşeyiş şekline sadece ünlü bir mima-
            ra yaptırdıklarını söyleyebilmek için katlanmak zorunda kalırlar.
            Büyük vakitleri bu evin içinde geçtiği halde, sırf bu kadar para ver-
            dikleri salon eskiyip de gösterişleri bozulmasın diye misafir gel-
            mesi haricinde salona adımlarını bile atmazlar. Hatta bazı insanlar,
            mobilyaların üzerlerini örtülerle veya naylonlarla kaplayıp kendi-
            leri içeride küçük bir odada otururlar. Yani evin yarısını gösteri-
            şe, diğer yarısını da yaşamaya ayırırlar.
               Övünmek insanlar için öylesine büyük bir tutkudur ki, en
            yakın gördükleri kişilere bile mutlaka "gösteriş yapmak" isterler.
            Bunu en iyi yapabilecekleri yerlerden birisi davetlerdir. Gelen


                                                                   53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60