Page 81 - Adamlık Dini
P. 81
Harun Yahya (Adnan Oktar)
üstünde parçalanacak", "senin de başka kıyafetin yok galiba" gibi
düşüncesizce esprilerle alaycı bir tavır takınırlar.
Bir iş yerinde, okulda, yazlıkta, kursta veya bir topluluğun
olduğu herhangi bir mekanda mutlaka insanların arkasından konu-
şan birilerinin olduğunu bilmek de çok sıkıntı vericidir. Çünkü
insanlar mutlaka kendi arkalarından konuşulanları bir vesileyle
duyar ve bundan dolayı kalplerinde büyük bir sıkıntı hissederler.
Adamlık dininde insanlar çok ince yöntemlerle birbirlerinin
moralini bozabilirler. Örneğin yeni kıyafet giymiş birine, "güzel
kıyafet, ama sana pek olmamış, dünkü kıyafetin sana daha çok
yakışmıştı" demek, genellikle karşıdaki insanı aşağılamak için yapı-
lır. Çünkü adamlık dininde övgü, iltifat veya güzellik dile getirme
yoktur. Bu nedenle insanlar birbirlerinin güzel yönlerini övmez-
ler. Saçını değişik bir model yapmış birine çok beğendiği halde,
"bu da yakışmış, ama eski modelin sende daha güzel duruyor"
demek de, adamlık dininin iğneleyici üsluplarından biridir. Her
güzellikle bir kusur bulmak ve güzel olan yerine kusurlu olanı dile
getirmek adamlık dininin bir kuralıdır. Örneğin çok güzel bir insa-
nı, "güzel ama daha güzellerini de gördüm", "güzel, ama şurası
kusurlu", "güzel, ama gözleri yeşil olsaymış daha güzel olurmuş"
gibi ifadelerle övmekten kaçmak bu kuralın gereğidir.
Başkalarının hatalarından, eksiklerinden veya kusurlarından
yola çıkarak eğlenmek de adamlık dininde uygulanan bir zalimlik
çeşididir. Örneğin bir insanın gözündeki bozukluğu, şaşı olmasını
espri konusu yapmak ve arkasından "sana mı bakıyor bana mı bir
türlü anlamıyorum", "göz göze gelemiyorum" diyerek kahkahalar-
la gülmek… Sakar bir insanın eline bir şey verirken "aman ha sıkı
tut" gibi espriler yapmak… Saçları dökülen birine sürekli olarak
piyasadaki yeni çıkan ilaçları sayarak gülmek, "yeni saç ekme yön-
79