Page 304 - Darwin DNA'yı Bilseydi
P. 304

Harun Yahya


                                              302



               gös ter di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah rip eden, sa kat bı -
               ra kan ge ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu tas yo nun en sık gö rü len et ki si
               de kan ser dir.) El bet te tah rip edi ci bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı"
               ola maz. Do ğal se lek si yon ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı -
               na hiç bir şey ya pa maz." Bu ger çek biz le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka -
               niz ma sı" ol ma dı ğı nı gös ter mek te dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı na
               gö re de, ev rim de nen ha ya li sü reç ya şan mış ola maz.


                   Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
                   Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
               en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
                   Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirle-
               rinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir di-
               ğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır.
               Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman
               dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
                   Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız
               "ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
                   Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir
               yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sü-
               rüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşır-
               ken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar or-
               taya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sa-
               kat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış ol-
               duklarına inandıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını ve-
               rirler.
                   Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sa-
               yılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir.
               Ve bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlan-
               ması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
                   Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge çiş
                   çe şit le ri mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol duk la -
   299   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309