Page 557 - Müşrikler İstemese de Mehdi
P. 557
Adnan Oktar (Harun Yahya) 555
bir yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı
balık-yarı sürüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen
özelliklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazan-
mış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş
sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalı-
dır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu
hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bun-
ların sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca
olması gerekir. Ve bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil
kayıtlarında rastlanması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde
bunu şöyle açıklamıştır:
Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge -
çiş çe şit le ri mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol -
duk la rı nın ka nıt la rı da sa de ce fo sil ka lın tı la rı ara sın da bu lu na -
bi lir. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosilleri-
nin bir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için
büyük bir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türle-
rin Kökeni kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on The-
ory) adlı bölümünde şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türe-
mişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden
bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlan-
mış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin
yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü ola-
rak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle
bağlantılarla dolu değil? (Charles Darwin, The Origin of Spe-
cies, s. 172, 280)