Page 92 - Altın Çağ
P. 92

ALTINÇAĞ




                     adına ortaya atılan birçok konunun
                     Kuran'da yerinin olmadığı açık bir
                     gerçektir. Hiç şüphesiz neyin dine uygun
                     olup neyin olmadığı konusunda başvuru-
                     labilecek     kaynak      Kuran       ve         O: "Di ni dos doğ ru ayak ta tu -
                     Peygamberimiz (sav)'in Kuran'ı tef-              tun ve on da ay rı lı ğa düş me -
                     siridir.. Dolayısıyla ahir zamanda dine          yin" di ye din den Nuh'a va si -
                     sonradan ilave edilmiş hurafeler, Kuran         yet et ti ği ni ve sa na vah yet ti ği -
                     ölçü alınarak, uygulamadan kaldırılacak-         mi zi, İb ra him'e, Mu sa'ya ve
                     tır. Ancak bu şekilde gerçek din ortaya          İsa'ya va si yet et ti ği mi zi si zin
                     çıkacaktır.                                       için de teş ri' et ti (bir şe ri at
                        Bugün birçok kişi din olarak Kuran'da          kıl dı). Se nin ken di le ri ni ça -
                     ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnet-          ğır dı ğın şey, müş rik le re ağır
                     lerinde bildirilenden çok daha farklı bir        gel di. Al lah, di le di ği ni bu na
                     İslam anlayışını benimsemiş durum-              se çer ve iç ten ken di si ne yö ne -
                     dadır. Kuran'ın gözardı edildiği bir                 le ni hi da ye te er di rir.
                     ortamda gerçek anlamda İslam'ın bilin-                 (Şu ra Su re si, 13)
                     mesi ve yaşanması imkansızdır. Nitekim
                     Kuran'da bildirildiğine göre, ahiret günü
                     Peygamberimiz (sav) kendi ümmetinin
                     "Kuran'ı terk ettiğini" söyleyecektir:

                        Ve el çi de di ki: "Rab bim ger çek ten be nim kav mim, bu Kur'an'ı ter ke dil miş (bir
                        ki tap) ola rak bı rak tı lar." (Fur kan Su re si, 30)
                        Ku ran'ı bı ra kıp, on dan yüz çe vi ren le ri ise Al lah şöy le uyar mak ta dır:
                        Sa na geç miş le rin ha ber le rin den bir bö lü mü nü böy le ce ak ta rı yo ruz. Ger çek ten, sa -
                        na ka tı mız dan bir zi kir ver dik. Kim bun dan yüz çe vi rir se, şüp he siz kı ya met gü nü
                        o, bir gü nah-yü kü yük le ne cek tir. On da ebe di ola rak ka lı cı dır lar. Bu, kı ya met gü -
                        nü on lar için ne kö tü bir yük tür. (Ta ha Su re si, 99-101)

                        Birçok insanın İslam'dan uzak durmasının ana sebebi din ahlakının olduğundan
                     çok farklı biçimde anlatılmasıdır. Pek çok kişi, bu geleneğe dayalı dinin bir takım
                     mantıksızlıklara dayalı olduğunu, sayısız çelişki içerdiğini fark edebilmekte, doğru-
                     ların ortaya çıkarılmasını beklemektedir. Nitekim Allah ahir zamanda dini aslına
                     döndürecek ve Kuran ahlakını hakim kılacaktır. O dönem geldiğinde, insanların
                     Allah'a yakınlaşmasını, din ahlakını yaşamasını engelleyen tüm bu çarpıklıklara
                     son verilecek, dinin aslında olmayan, sonradan ilave edilmiş birçok hurafe, inanış




                                                            90
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97