Page 10 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 10

12                                                                                                                MEKTUBÂT

          mâne bir şefkat, me'yusâne bir rikkat tevellüd eder. Bütün zîhayatlara acır;
          hattâ  güzel  ve  zevâle  mâruz  bütün  mahlûkata  bir  rikkat  ve  bir  firkat
          hisseder;  elinden  bir  şey  gelmez,  ye's-i  mutlak  içinde  elem  çeker.  Fakat
          gafletten  kurtulan  evvelki  adam,  o  şedîd  şefkatin  elemine  karşı  ulvî  bir
          tiryak  bulur  ki:  acıdığı  bütün  zîhayatların  mevt  ve  zevalinde  bir  Zât-ı
          Bâkînin  Bâkî Esmâsının Dâimî  Cilvelerini temsil eden  Âyine-i Ervahları
          bâkî  görür;  şefkati,  bir  sürûra  inkılâb  eder.  Hem  zeval  ve  fenâya  mâruz
          bütün  güzel  mahlûkatın  arkasında  bir  Cemâl-i  Münezzeh  ve  Hüsn-ü
          Mukaddes ihsas eden bir Nakş ve Tahsin ve San'at ve Tezyîn ve İhsan ve
          Tenvir-i Dâimîyi görür. O zeval ve fenâyı, tezyîd-i hüsn ve tecdîd-i lezzet
          ve teşhîr-i san'at için bir tazelendirmek şeklinde görüp, lezzetini ve şevkini
          ve hayretini ziyâdeleştirir.


                                                                  ډابْلا وه ډابْلَا
                                                                           ِ
                                                                 ِ
                                                                            َ
                                                                   َ
                                                                      َ ُ

                                                                S a i d   N u r s î
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15