Page 366 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 366

Yedinci Risale olan Yedinci Mes'ele








                                                 ِ
                            ِ
                                                   ِ
                                                            ِ
                                                                       ِ
                      ْ نو  ْا ْ ي ْ ج ْ م ْ ع  ْ مم  ْ يْ ْ      ْ خْوهْاو  ْ ر ْ ح        ُ  ْ ْ في       ل ْ فْكل ْ ٰذبف  ِ ِ  ْ محرب ْ وْ ِ ْ للّ اِْلض ْ فبْلق
                                                      ْ هت ْ

                                                                          ُ
                          َّ       ُ


                                    ُ
                                                                ٰ

                  Şu mes'ele "Yedi İşaret"tir.

                  Evvelâ  Tahdis-i  Ni’met  suretinde  birkaç  Sırr-ı  İnayeti  izhar  eden
           "Yedi Sebeb"i beyan ederiz:

                  B i r i n c i   S e b e b : Eski Harb-i Umumî'den evvel ve evâilinde,
           bir  Vakıa-i  Sadıkada  görüyorum  ki:  Ararat  Dağı  denilen  meşhur  Ağrı
           Dağı'nın  altındayım.  Birden  o  dağ,  müdhiş  infilâk  etti.  Dağlar  gibi
           parçaları, dünyanın her tarafına dağıttı. O dehşet içinde baktım ki, merhum
           vâlidem yanımdadır. Dedim: "Ana korkma! Cenab-ı Hakk'ın Emridir;
           O Rahîm'dir ve Hakîm'dir." Birden o halette iken, baktım ki mühim bir
           Zât, bana âmirane diyor ki: "İ'caz-ı Kur'anı beyan et." Uyandım, anladım
           ki:  Bir  büyük  infilâk  olacak.  O  infilâk  ve  inkılâbdan  sonra,  Kur'an
           etrafındaki surlar kırılacak. Doğrudan doğruya Kur'an kendi kendine
           müdafaa  edecek.  Ve  Kur'ana  hücum  edilecek,  İ'cazı  Onun  çelik  bir
           zırhı olacak. Ve şu İ'cazın bir nev'ini şu zamanda izharına, haddimin
           fevkınde  olarak,  benim  gibi  bir  adam  namzed  olacak  ve  namzed
           olduğumu anladım.

                  Madem İ'caz-ı Kur'anı bir derece beyan, Sözler'le oldu. Elbette o
           İ'cazın  hesabına  geçen  ve  Onun  Reşehatı  ve  Berekâtı  nev'inden  olan
           Hizmetimizdeki  İnayatı  izhar  etmek,  İ'caza  yardımdır  ve  izhar  etmek
           gerektir.

                  İ k i n c i   S e b e b : Madem Kur'an-ı Hakîm Mürşidimizdir,
           Üstadımızdır,  İmamımızdır,  herbir  âdâbda  Rehberimizdir;  O,  kendi
           kendini  medhediyor.  Biz  de  Onun  Dersine  ittibaan,  Onun  Tefsirini
           medhedeceğiz.

                  Hem  madem  yazılan  Sözler  Onun  bir  nevi  Tefsiridir  ve  o
           Risalelerdeki  Hakaik,  Kur'anın  Malıdır   ve   Hakikatlarıdır.   Ve   madem
                                                      ۤ
                                                                ۤ
           Kur'an-ı Hakîm  ekser  Surelerde,  hususan    ا رل   larda    ح م    lerde  kendi


           kendini  Kemal-i  Haşmetle  gösteriyor,  Kemalâtını  söylüyor,  lâyık  olduğu
           Medhi  kendi  kendine  ediyor.  Elbette  Sözler'de  in'ikas  etmiş  Kur'an-ı
           Hakîm'in
   361   362   363   364   365   366   367   368   369   370   371