Page 34 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 34

36                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 Geçen  hafta  muhtelif  iki  Cemaata  Yirmidördüncü  Mektub'un
          Birinci ve İkinci zeyillerini okudum. Dinleyenler hayran ve bu fakir de
          o parlak İ’caz-ı Kur´ân'dan âdeta gaşyoldum. Bu Eserinizi Risale-i Nur
          ve  Mektubat-ün  Nur'un  en  Münevverleri  safında  mütalaa  ediyorum.
          Bugün  Cum'a  idi.  Komşumuz  Fethi  Bey'e  onbir  ve  onüç  numaralı
          Sözler'i okudum. Dünyevî işlerden tahlis-i nefis ile iğtinam edebildiğim
          vakitlerde,  o  mübarek  nurlu  pencerelere  koşuyorum.  Ruhî  ve  manevî
          gıdamı almağa ve bulabildiğim böyle bir muhatabı da hissedar etmeğe
          çalışıyorum.
                                                                     H u l u s i
                                          * * *

                 Yirmialtıncı Mektub'u büyük sevinçle aldım. Defaatla, dikkatle,
          merakla, muhabbetle, lezzetle okudum ve neticede "Duanız olmazsa ne
          değeriniz  var"  Ferman  buyuran  Zât-ı  Zülcelal'e  Ubudiyetle  intisabım
          hasebiyle ve abdiyetin tazammun ettiği lisanla, kemal-i acz ve fakr ve
          şevkle; tamamen hasbî, bütün manasıyla Allah namına, bütün vuzuhuyla
          Ehl-i  İman  ve  Kur´ân  nef'  ve  hesabına  olan  maddî,  manevî,  zahirî,
          bâtınî,  dünyevî,  uhrevî  Hidematınızın  mükâfatını  Lütf  ve  Kerem-i
          Bînihayesine münasib bir tarzda İhsan ve İkram buyurmasını ve Zât-ı
          Üstadanelerini her iki cihanda Aziz etmesini ol Hâlık-ı Rahîm ve Kerim
          Hazretlerinden abîdane Tazarru' ve Niyaz eyledim. Ümidim

                 ِ
            مُكل ب   جتسَا  ۪ ن۪وعدُا Fermanının tecelli edeceğindedir.
          ْ َ
                   َ
                          ُ ْ
                    ْ ٓ
               ْ
                 Muhterem  Üstad!  Zâten  sizin,  biz  bîçarelerden  beklediğiniz
          yalnız  Dua  değil  mi?  Mübarek  Sözler  hakkında  şimdiye  kadar
          Mektublarımda mevcud olan ihtisasatımı nâtık, sönük ifadatımı Risalet-
          ün  Nur'a  takriz  yapmak  hususundaki  Niyet-i  Üstadanelerine  bir  şey
          demeğe hakkım yok. Fakat benim o perişan ifadelerim, güneşin yanına
          mum  yakmak  kabilinden  olacak  ve  muhtemelen  Hakikatteki
          sönüklüğüne  rağmen  o  Nurların  komşuluğundan,  âyinedarlığından
          hissemend olarak nisbî bir parlaklık arzedebilecektir.

                 Risalet-ün  Nur'un  müstemi'leri  arasında,  Sultan  Abdülhamid'in
          devrinde  Kerbelâ'da  senelerce  müderrislik  Hizmetinde  bulunmuş  olan
          Hacı  Abdurrahman  Efendi  namında  seksensekiz  yaşında  bir  Hoca
          vardır.  Her  defaki  mütalaadan  büyük  memnuniyet  göstermekte,  "Çok
          istifade ettim,
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39