Page 67 - Kuran, Tevrat, Zebur ve İncil'de Hz. Mehdi (as)
P. 67

Harun Yahya (Adnan Oktar)







              boyutlu bir görüntü gösterir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir pers-
              pektifi izlemektesiniz.
                   Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
              gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu
              bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç
              boyutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur.

              Arka taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiç-
              bir zaman gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz.
              Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana
              gelir.
                   İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan meka-
              nizmanın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size,
              odanızda duran televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar
              biraraya geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese
              ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını şu-

              ursuz atomlar nasıl yapsın?
                   Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan
              alet tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün
              de tesadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de
              geçerlidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla top-
              layıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendi-
              rerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik

              sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu
              gibi duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.
                   Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık gibi
              sese de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürül-
              tülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler
              beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfo-
              nilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyar-
              sınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi
              ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir.

              Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılı-
              yorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses
              kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan
              müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm teknolo-
              jiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen
              kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.
                   En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik se-

              tini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur






                                              65
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72