Page 147 - Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler
P. 147

kar›flt›r›lm›fllard›r. Bu yolla proteini oluflturan genlerin birbirleri
              ile gelifligüzel birleflmeleri sa¤lanm›flt›r. Böylece birçok gen kom-
              binasyonu elde edilmifltir. Bu genler tekrar o proteini üreten bak-
              terilere afl›lanm›fllard›r. Bakterilerin uygun ortamda geliflmeye ve
              üremeye b›rak›lmas› ile afl›lanan genlerin ürünleri olan proteinle-
              rin sentezlenmesi sa¤lanm›flt›r. Bunun sonucunda ise ifle yarar
              proteinler tespit edilmifl, gerekti¤i durumlarda tekrar laboratuvar
              koflullar›nda birbirleriyle kar›flt›r›lm›fllard›r.
                  Günümüzde biyoteknoloji ve genetik mühendisli¤i alan›nda,
              özellikle ilaç veya insülin gibi proteinlerin üretiminde veya baz› en-
              zimlerin reaksiyon h›zlar›n› de¤ifltirme gibi konularda kullan›lan
              bu ve benzeri yöntemler, evrimciler taraf›ndan evrim teorisinin bir
              delili gibi gösterilmektedir. Oysa bu çal›flmalar›n evrim teorisi le-
              hinde bir delil olmas› mümkün de¤ildir. Genetik mühendisli¤i ça-
              l›flmalar›, "Rekombinant DNA" teknolojisinin geliflimi ile yürür.
              "Rekombinant" kelimesi ile, önceden ortamda var olan yap›lar›n
              (burada genlerin) yeniden birlefltirilmesi kastedilmifltir. Bu durum-
              da, evrimcilerin öncelikle, genetik mühendisli¤inin hammaddesi

              olan genlerin kökenini aç›klayabilmeleri gerekmektedir. Oysa bili-
              nen tüm evrimci yay›nlarda bu konu hakk›ndaki aç›klamalar birer
              masaldan öteye geçmemektedir. DNA'n›n kökeni konusunda tam


                                                                         145
                                            a
                                           Y
                                             h
                                                a
                                               y
                                      r
                                     a
                                   H Harun Yahya                         145

                                        n
                                       u
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152