Page 248 - Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler
P. 248

dan da canl›lar›n evrimi ile ilgili senaryolar› hep Lamarkç›l›¤›n iz-
                  lerini tafl›d›. Alet yapmak için ön ayaklar› boflta kalan ve bu saye-
                  de iki ayakl› olan insan masal›, NGC'nin iddia etti¤i gibi so¤uk ik-
                  limlerde yaflayabilmek için evrimleflti¤i iddia edilen Neandertal
                  insan›, s›k ormanlar›n seyrelmesiyle çevresine uyum sa¤layabil-
                  mek için evrimleflen  Australopithecus masallar›n›n hepsi, ihtiyaç
                  nedeniyle evrim oldu¤u varsay›m›na dayanmaktad›r.
                      Evrimcilerin, bir yandan Lamarkç› ifadeler kullan›rken di¤er
                  taraftan Lamarkç›l›¤› fliddetle elefltirmelerinin nedeni ise fludur:

                  Evrim teorisine göre, örne¤in bir maymunun iki ayak üzerinde du-
                  rabilmesi için, onun iskeletinde böylesine hassas bir de¤iflim sa¤-
                  layacak, dahas› baflka da hiçbir zarar vermeyecek mutasyonlara
                  maruz kalmas› gerekir. Bu zaten gerçekleflmesi imkans›z bir iddi-
                  ad›r. Gerçekleflmesi zaten imkans›z olan bu tesadüfi mutasyonun,
                  tam da söz konusu canl›n›n ihtiyaç içinde oldu¤u bir döneme tesa-
                  düf etmesi ve ayn› türün bireylerine defalarca isabet ederek her se-
                  ferinde biraz daha geliflme sa¤lamas› zorunlulu¤u ise imkans›zl›¤›
                  çok daha fliddetli bir hale getirmektedir.
                      ‹flte bu nedenle evrimciler "ihtiyaç nedeniyle evrim oldu" de-
                  mek istemezler. Ancak bir yandan da, cümlelerin aras›nda bu tezi
                  savunurlar.


                      Australopithecus'lar bir maymun türüdür,

                      iki ayakl› de¤ildir
                      NGC'nin iddias›na göre Australopithecus adl› tür, ilk dik duran
                  insan›n atas›d›r. Oysa bu iddia do¤ru de¤ildir.  Australopithecus
                  türlerinin tümü, günümüz maymunlar›na benzeyen soyu tüken-
                  mifl maymunlard›r. Tümünün beyin hacimleri, günümüz flem-

                  panzelerininkiyle ayn› veya onlardan daha küçüktür. Ellerinde ve
                  ayaklar›nda günümüz maymunlar›ndaki gibi a¤açlara t›rmanma-


                 246       D Darwinistlerin Bilmek ‹stemedikleri Gerçekler r
                                                           i
                                                          d
                                                            k
                                                             e
                                                             l
                                                     t
                                                   s
                                                     e
                                                        e
                                                      m
                                                               r
                                                                      e
                                                                     ç
                                                                       k
                                                                         e
                                                                        l

                                                                i
                                                                 G
                                                                    r
                                                                   e
                                                   ‹
                                   s
                                  i
                                    t
                                      e
                                     l
                              r
                             a
                               w
                                 n
                                i
                                       r
                                              m
                                             l
                                               e

                                                 k
                                        n
                                        i

                                            i
                                           B
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253