Page 49 - Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler
P. 49

infla edici güç olmadan, do¤al yollarla oluflmas›na benzetilebilir.
              Ya¤mur, toprak ve ›s› tesadüfler sayesinde birleflerek milyonlarca
              tu¤la oluflturacak, sonra bu tu¤lalar, rüzgar, deprem, sel gibi etki-
              lerle yan yana ve üst üste dizilip evleri meydana getirecek, yolla-
              r› ve kald›r›mlar› ortaya ç›karacaklar, sonunda da kocaman bir
              kent tesadüfen oluflacakt›r.
                  Size birisi böyle bir iddiada bulunursa, onun akli dengesin-
              den kuflkulan›rs›n›z. Peki bu kifli söz konusu flehrin k›sa bir za-
              manda de¤il de, birkaç milyon y›l içinde olufltu¤unu öne sürer-
              se bir fley de¤iflir mi? Elbette de¤iflmez. Safsata safsatad›r ve im-
              kans›z da, ne kadar uzun bir zamana yay›l›rsa yay›ls›n, imkan-
              s›zd›r. Dolay›s›yla NTV'nin "zaman"› kurtar›c› gibi göstermeye
              çal›flmas›, iddialar›n› geçerli k›lmamaktad›r.


              1 - Color Atlas of Human Anatomy, Harmony Books, New York, 1994, s. 70



                                                         Bofl bir arazide ç›kan f›r-
                                                         t›na sonras›nda tesadü-
                                                         fen bir flehrin oluflmas›
                                                         ne kadar mümkünse,
                 F›rt›na sonras›                         kompleks bir hücrenin
                                                         tesadüfen kendi kendine
                                                         oluflmas› da ancak o ka-
                                                         dar mümkündür. Fakat
                                                         evrim teorisi konusunda
                                                         ba¤naz bir düflünceye
                                                         sahip olan evrimciler, bu
                                                         imkans›z olay›n gerçek-
                                                         leflti¤ine inan›rlar. Ve
                                                         gerçek d›fl› inançlar›n›
                                                         savunmak u¤runa umut-
                                                         suzca bu iddiaya kan›t
                                                         bulmaya çal›fl›rlar.







                                                                         47
                                                                         47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54