Page 29 - Allah'ın Güzelliklerinden Bir Demet 2. Cilt
P. 29

Balıklardan Anabantid familyasının ilgi çekici bir özel-
          3     liği, üreme zamanlarında erkeğin su üzerinde  köpük-
          8     ten bir yuva kurmasıdır. Su yüzeyinde tükürüğe ben-
                zer bir salgı ile kurduğu bu köpük yuvanın yapımı ta-
                mamlandığında, erkek balık kendine özgü çeşitli aşk
                oyunlarıyla dişi balığı bu yuvanın altına çeker. Erkek
                balık köpük yuvanın altına yumurtlamak için gelen di-
                şiye,  kur yapmaya devam eder ve dişi balığın yumur-
                ta dolu karın kısmını başı ve kuyruğu arasında sıkıştı-
                rarak yumurtlamasını sağlar. Bu yumurtlama esna-
                sında kendi salgısıyla yumurtaları döller. Daha sonra
                döllenen yumurtaları tek tek ağzı ile toplayarak bü-
                yük bir özenle köpükler içerisine yerleştirir. 4-8 saat
                boyunca tekrarlanarak süren bu yumurtlama işlemin-
                den sonra erkek, dişi balığı yuvadan uzaklaştırır.

                          Bilim ve Teknik Dergisi, Sayı:222, Mayıs 1986, s.28


                Midyeler deniz suyunu süzerek, suyun içindeki plank-
           3
                tonları ve her türden besin parçacıklarını almak sure-
           9
                tiyle beslenen omurgasızlardır. Midyelerin organları-
                nın üzerini kaplayan mantonun kıvrımları arasında
                "örtenek boşluğu" adı verilen bir boşluk bulunur. Söz
                konusu bu boşluğun içinde, hayvanın hem solunumu-
                nu sağlayan, hem de beslenmesi için gerekli su akışını
                meydana getiren, kirpiklerle kaplı iki solungaç yer
                alır. Deniz suyu, hayvanın karın bölgesinden içeri gi-
                rer, solungaçlarda süzülür ve tekrar dışarı çıkar. Bu
                hareket sırasında, deniz suyunun içerdiği planktonlar
                ve diğer besinler, midyenin solungaç kirpikleri tara-
                fından yakalanarak ağıza kadar ulaştırılır.
                              Larousse, Tematik Ansiklopedi, 4. Cilt, s. 163
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34