Page 48 - Evrimcilerin İtirafları
P. 48

46                     EVR‹MC‹LER‹N ‹T‹RAFLARI


                   Ama aksine, türlerin düzenli bir geliflme kaydetti¤ini göstermesi gere-
                   ken moleküler benzerliklerin pek çok istisnas› olmas› oldukça can s›k›c›
                   görünüyor. Bu istisnalar o kadar çok ki, gerçekte, istisnalar›n ve tuhaf-
                   l›klar›n daha önemli bir mesaj tafl›d›klar›n› düflünüyorum. 101

                   Prof. Cemal Y›ld›r›m (Evrimci yazar):
                   Yaflam›n rastgele ortaya ç›kamayaca¤›n› kan›tlamak için öne sürülen
                   savlardan birisi de, ifle yarayabilecek bir enzimin oluflma olas›l›¤›n›n
                   inan›lmaz düflüklü¤üdür. Tipik bir enzim 100 aminoasitten oluflur. 20 ta-
                   ne aminoasit bulundu¤una göre, 20 100  kombinasyon söz konusudur. Bu
                   kadar kombinasyon içinde bir seferde flans eseri belli bir enzimin olufl-
                   ma olas›l›¤› 10 130 'da birdir. Yine göz ard› edilen nokta, moleküler kineti-
                   ¤in rastlant›sal (flans eseri) olmad›¤›, ifllevsel enzimlerin sürekli olufltu-

                   ¤udur. 102
                   Prof. Dr. Ali Demirsoy :

                   Bir enzim ortalama 1000 aminoasitten meydana gelmifltir. 100 aminoasit-
                   ten meydana gelmifl bir enzimin 20 aminoasitle verdi¤i kombinasyon
                                                         80
                   20 100 'dür. Tüm evrendeki atom say›s›n›n 10 , evrenin oluflumundan bu-
                   güne kadar geçen saniyelerin say›s›n›n 10 16  oldu¤u düflünülürse, belirli
                   bir dizilime sahip bir enzimin ortaya ç›kma ihtimalinin ne kadar düflük
                   oldu¤u anlafl›labilir. Bu durumda enzimler nas›l ortaya ç›km›flt›r? 103

                   Scientific American (Evrimci çizgide yay›n yapan ünlü bilim dergisi):
                   Muhtemel ilkel dünya koflullar›n›n taklit edildi¤i gerçekçi deneylerde,
                   en basit moleküller dahi yaln›zca az miktarlarda üretilmifltir. Daha da
                   kötü olan, bu moleküller genelde organik moleküllerin ikinci dereceden
                   yap›tafllar›d›r: Normal etkileri gitgide daha karmakar›fl›k organik kar›-

                   fl›mlar› oluflturmak olan jeokimyasal reaksiyonlar sonucunda nas›l olup
                   da ayr›flabildikleri ve saflaflabildikleri hala bir problem olarak durmak-
                   tad›r. Biraz daha kompleks moleküller için bu zorluk h›zla artar. Özellik-
                   le nükleotidlerin bütünüyle jeokimyasal olan kökeni büyük güçlükler
                   arz eder. 104
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53