Page 97 - Allah Korkusu
P. 97
Harun Yahya (Adnan Oktar)
söz lü ola rak sev gi id di asın da bu lun mak ancak Al lah'ın sı nır la -
rı nı aşa rak per va sız ca bir ya şam sür mek, kuş ku suz sa mi mi yet -
ten son de re ce uzak bir ta vır ola cak tır. Ve el bet te ki bu sa -
mi mi yet siz lik kar şı lık sız kal ma ya cak, çok bü yük bir hüs ra na
uğ ra ya cak tır.
Şu husus çok önemlidir: Allah'ın hükümleri son derece açık-
ken ve cehennemin varlığı kesin bir gerçekken, bir insanın
sadece sözlü bir sevgi ifadesini yeterli görmesi, kendini ken-
dince temize çıkarıp vicdanını rahatlatmaktan başka bir amaç
taşımaz. Bu ise Kuran mantığı ve ruhuyla taban tabana zıt bir
tutumdur.
Sa mi mi Müs lü man lar Al lah'tan korkarlar ve Rab bi miz'in hü -
küm le ri ni ti tiz lik le ye ri ne ge tir me ye ça lı şır lar. Bu nun en gü zel
ör nek le rin den bi ri de Pey gam be ri miz (sav) dö ne min de ya şa mış
olan Müs lü man ka dın lar dır. O dö nem de mü min ka dın lar Yüce
Al lah’ın te set tür ko nu sun da ki em ri ni bü yük bir şevk ve is tek le
kar şı la mış lar, he men ita at et miş ler di. Te set tür le il gi li ayet le rin
in di ği dö nem de Müs lü man ka dın la rın gü zel ta vır la rıy la il gi li ola -
rak Hz. Ay şe (ra di yAl la hu anh)'dan şun lar ri va yet edil miş tir:
“Ba şör tü le ri ni ya ka la rı nın üs tü ne koy sun lar” aye ti ni
in zal edin ce har ma ni ye le ri ni yır ta rak onun la ör tün -
müş ler dir.” (İbn-i Ke sir, Ha dis ler le Ku ran-ı Ke rim Tef si -
ri, cilt:11, s. 5880)
Nitekim onlardan sonra gelen Müslümanlar da aynı şevk ve
kararlılıkla bu emri yerine getirmişlerdir.
Ca hi li ye Kor ku su ile Kork ma la rı
Al lah in sa nın her tür lü ha li ni, ku sur la rı nı, ak lın dan ge çen le ri,
du ala rı nı bil mek te dir. O hal de ya pıl ma sı ge re ken şey Al lah'a
sa mi mi yet le yö ne lip O'nu dost edin mek tir. Al lah'a kar şı
95