Page 51 - İyilerin İttifakı
P. 51

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                Bu ne den le iyi ler le it ti fak et me ka ra rın da olan bir in san çev re -
             sin de ki tüm olay la rı ve ge liş me le ri dik kat le ana liz et me li, so nuç çı -
             kar ır ken ço ğun lu ğu de ğil, sa de ce Ku ran'ı öl çü ala rak, vic da nı nın

             se si ni din le me li dir.


                Kö tü ler Şey ta nın Yo lu nu İz ler
                İn san la rın bü yük bir bö lü mü şey ta nın "ha ya li", ya ni ger çek li ği

             ol ma yan, sa de ce kö tü lük le ri sem bo li ze et mek için kul la nı lan bir var -
             lık, da ha doğ ru su bir kav ram ol du ğu nu zan ne der ler. Oy sa, Al lah in -
             san la rı ve yer yü zün de ki di ğer can lı la rı ya rat tı ğı gi bi, ay rı bir bo yut ta
             cin le ri, me lek le ri ve şey ta nı da ya rat mış tır.
                Şeytanın en belirgin özelliği ve ahlaksızlığı Allah'a karşı itaatsiz
             olması, kendisini beğenmesi ve kibirli olmasıdır. Bu özelliklerinin

             yanı sıra şeytan ilk insan olan Hz. Adem (as) yaratıldığında insanları
             Allah'ın yolundan saptırmak, onların doğru yolda olmalarını engel-
             lemek için karar almıştır. şeytanın bu kararı Kuran'da şöyle bildi-
             rilmektedir:

                De di ki: "Se nin iz ze tin adı na an dol sun, ben, on la rın tü mü nü
                mut la ka az dı rıp-kış kır ta ca ğım. An cak on lar dan, muh lis olan
                kul la rın ha riç." (Sad Su re si, 82-83)
                Şeytan insanları Allah'ın emrettiği doğru yola ve vicdanlarına

             uymaktan alıkoyup kışkırtırken çok farklı yöntemler izler. İnsanlara
             çeşitli kuruntular verir veya dostları aracılığı ile kötülük ve vicdan-
             sızlık yapmaları yönünde telkin yapar. Örneğin namazını 5 vakit
             düzenli şekilde kılmaya başlayan veya Allah'ın hükümlerini yerine
             getiren biriyle şeytanın etkisi altında olan arkadaşları alay ederler,

             namaz saatinde dünyevi bir şeyi ona süslü ve çekici göstererek onu


                                           49
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56