Page 80 - Komünist Terörist Dinsiz Örgüt PKK
P. 80

78



              Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
              Darwinistler ise bu duruma kendilerince bir çözüm bulabilmek
           için 1930'ların sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha

           yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwinizm,
           doğal seleksiyonun yanına "faydalı değişiklik sebebi" olarak mutas-
           yonları, yani canlıların genlerinde radyasyon gibi dış etkiler ya da
           kopyalama hataları sonucunda oluşan bozulmaları ekledi. Bugün de
           hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen, Darwi-
           nistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde
           bulunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akci-
           ğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonlara", yani
           genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia

           etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek var-
           dır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için can-
           lılara zarar verirler. Çernobil, Hiroşima, Nagazaki’de meydana gelen
           dehşet verici görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getir-
           diği sonuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların et-
           kisiyle ölmüş veya şiddetli zarar görmüştür.
              Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sa-

           hiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak
           zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açık-
           lar:
              Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana
              gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonların ev-

              rimsel bir gelişme meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek de-
              recede özelleşmiş bir organizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir
              değişim, ya etkisiz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana ge-
              lecek rasgele bir değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihti-
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85