Page 23 - Kehf Suresinden Ahir Zamana İşaretler
P. 23

ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)


                Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum.
                Fakat davet etmem, bir kaç›fltan baflkas›n› artt›rmad›. Do¤rusu ben, onlar›
                ba¤›fllaman için her davet ediflimde, onlar parmaklar›n› kulaklar›na t›kad›-
                lar, örtülerini bafllar›na çektiler ve büyüklük taslad›kça büyüklük gösterip-
                direttiler. Sonra onlar› aç›ktan a盤a davet ettim. Daha sonra (davam›) onla-
                ra aç›kça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaflmak istedim.
                Bundan böyle" dedim. "Rabbinizden ma¤firet isteyin; çünkü gerçekten O,
                çok ba¤›fllayand›r. (Nuh Suresi, 5-10)
                Ayetlerde de bildirildi¤i gibi insanlar her dönemde kendilerine hak dinin teb-
            li¤ edilmesine genellikle olumsuz karfl›l›k vermifllerdir. Ancak burada unutulma-
            mas› gereken çok önemli bir nokta vard›r: Tebli¤ yap›lan kiflinin verdi¤i karfl›l›k,
            tebli¤ yapan Müslüman› hiçbir zaman olumsuz yönde etkilemez. Çünkü hidayeti
            verecek olan Allah't›r. ‹nsan ne kadar güzel anlat›rsa anlats›n, ne kadar etkili ve hik-
            metli konuflursa konuflsun,  Allah dilemedikçe karfl›s›ndaki kiflinin kalbinde etki
            meydana getiremez. Kuran'da bu gerçe¤i bildiren baflka ayetler de vard›r. Örne¤in
            Allah Nahl Suresi'nde flöyle hükmetmektedir:
                Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve ta¤uttan kaç›n›n" (diye
                tebli¤ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hi-
                dayet verdi, onlardan kiminin üzerine sap›kl›k hak oldu. Art›k, yeryüzünde
                dolafl›n da yalanlayanlar›n u¤rad›klar› sonucu görün. Sen, onlar›n hidayet
                bulmalar›n› ne kadar tutkuyla istesen de, Allah, flüphesiz sapt›rd›¤›na hida-
                yet vermez, onlar için yard›m edecek yoktur. (Nahl Suresi, 36-37)
                Allah'›n bu ayetlerinde bildirdi¤i gibi insan›n di¤er insanlar üzerinde hidayet
            verici bir etkisinin olmas› mümkün de¤ildir. O halde iman edenlerin tek sorumlu-
            luklar› tebli¤ yapmak ve hidayet vermeyi Allah'›n takdirine b›rakmakt›r. Tevekkül-
            lü davranmak, sab›r göstermek, güzel sözle Allah'›n dinine davet etmek hiç flüphe-
            siz insanlar›n kalplerinde çok büyük bir etki yaratacakt›r. Ayetlerde Allah flöyle bu-
            yurmaktad›r:
                Art›k sen, ö¤üt verip-hat›rlat. Sen, yaln›zca bir ö¤üt verici-bir hat›rlat›c›s›n.
                Onlara 'zor ve bask›' kullanacak de¤ilsin. Ancak kim yüz çevirir ve inkar
                ederse Allah, onu en büyük azap ile azabland›r›r. fiüphesiz onlar›n dönüflle-
                ri Bizedir. Sonra onlar› hesaba çekmek de elbette Bize aittir. (Gafliye Suresi,
                21-26)
                Hidayeti verecek olan, tebli¤ yap›lan kiflinin iman etmesini sa¤layacak olan
            Allah't›r. Baflka ayetlerde de hidayeti verenin sadece Allah oldu¤u flu flekilde bildi-
            rilir:




                                              21
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28