Page 44 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 44
Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
Biz hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdikse, mutlaka oranın ‘refah
içinde şımaran önde gelenleri’: “Gerçekten biz, sizin kendisiyle
gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz” demişlerdir. (Sebe Suresi, 34)
Ayetlerde, bu inkarcı kesimin iki önemli özelliğine dikkat çekil-
mektedir: Birincisi bu insanların kendi toplulukları içinde bolluk
ve zenginlik, yani “refah” içinde şımarmış oldukları; ikincisi ise bu
şımarıklık ve azgınlık nedeniyle kendilerini doğru yola davet eden
elçileri inkar ettikleridir. Önde gelenler kendilerine hakkı getiren,
Allah’ın dinini ve dinin sunduğu güzel ahlakı tebliğ edenlere karşı
çıkarlar. Çünkü söz konusu bu kimseler, müminlerin tebliğ ettiği
güzel ahlak yaygın olarak yaşandığında, dünyada hırsla sahip ol-
mayı umdukları kazançları elde edemeyeceklerinden korkarlar.
Bu insanların hırslı karakterlerine rağmen Allah’ın elçileri ken-
dilerine ve diğer insanlara dünya hayatının geçici ve aldatıcı bir yer
olduğunu, asıl olanın ölümden sonraki ahiret hayatı olduğunu,
ahirette kazananlardan olmak için önemli olanın para, mal, mülk
gibi dünyevi kıstaslar değil insanın ahlakı ve takvası olduğunu söy-
lemekten vazgeçmemişlerdir. İşte bu gerçeğin dile getirilmesi, söz
konusu insanları hırslandırır ve müminlere öfke beslemelerine ne-
den olur. Çünkü Müslümanlar yaptıkları tebliğ ile, onlara hırsla
bağlı oldukları herşeyin değersiz olduğunu gösterirler. Allah bir
ayetinde bu zihniyetteki insanların dünyaya olan bağlılıklarını şöy-
le açıklamaktadır:
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar.
Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar. (İnsan Suresi, 27)
Dünyada kendilerince bir güç, itibar, zenginlik ya da şöhret sa-
hibi olan bu insanların bir kısmı, Allah’ın emrettiği sınırları tanı-
madıkları için, her türlü haram fiili işleyebilir, olmadık sapkınlık-
42