Page 56 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 56
Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
Yalancılık iftirası
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: “Bu, düzüp
uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş ataları-
mızdan bunu işitmedik” dediler. Musa dedi ki: “Rabbim, kimin
kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu (dünya) yurdun(un)
sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten, zulme-
denler, felah bulmazlar.” Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin
için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, ça-
murun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et,
belki Musa’nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalan-
cılardan (biri) sanıyorum.” (Kasas Suresi, 36-38)
Firavun’un Hz. Musa’ya ve onun kendisine tebliğ ettiği din ah-
lakına karşı tavrı kuşkusuz son derece gafil ve zalimcedir. İnkarda
bu derece ileri gitmiş olan bir insanın, gelen elçiyi kendi düşük ak-
lınca karalamak ve onu yalanlamak için olmadık suçlamalarda bu-
lunması ve alaycı tavırlar takınması ise hiç de şaşırtıcı değildir. Fi-
ravun, Hz. Musa’yı kendince güçsüzleştirmek ve anlattığı gerçekle-
re insanların inanmasını engellemek için, tüm bunların yalan ol-
duğu iftirasını da kuşkusuz pervasızca atmaktadır. Oysa, Allah’ın
elçilerini yalanlayanların ve onlara iftiraları ve yalanlamaları ile
zorluk ve sıkıntı vermeye çalışanların sonu Kuran’da açık ve kesin
olarak bildirilmektedir:
Andolsun, Biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve tağuttan ka-
çının” (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, on-
lardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine
sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların
uğradıkları sonucu görün. (Nahl Suresi, 36)
54