Page 127 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 127
Harun Yahya (Adnan Oktar)
larda bu vardır. Burada amaç ne biliyor musun? Haşa, Allah'ın
düşünemediğini vurgulamak ve Peygamber (sav)'in de bunu
sormayı düşünemediğini vurgulamak istiyor. Haşa, ne Allah'ı
beğeniyor haşa, ne Peygamberi. Böyle bir durumdalar. Ama
tabi kökeninde, sorsan takva adına soruyordur.
OKTAR BABUNA: "... ‘Şüphesiz Allah diyor ki: O ne
pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arası dinç(likte bir sığır
olmalı)dır. Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin’
dedi..."
ADNAN OKTAR: Artık emrolunduğunuz şeyi, artık söy-
lüyor. Bitmesi gerekiyor artık orada.
OKTAR BABUNA: "(Bu sefer) dediler ki: ‘Rabbine
adımıza yalvar da, bize rengini bildirsin..."
ADNAN OKTAR: Bak münafık detaycılığını görüyor
musun? Bir türlü rahatlamaz münafık. Mesela Kuran'da açık
hüküm vardır, rahatlamaz. Peygamber (sav) açıklar yine rahat-
lamaz. İlla ki böyle detaylara girecek. Detay, detay, detay.
OKTAR BABUNA: "... O: "(Rabbim) diyor ki: O,
bakanların içini ferahlatan sarı bir inektir" dedi. (Onlar
yine:) "Rabbine adımıza yalvar da, bize onun nitelikleri-
ni açıklasın. Çünkü bize göre sığırlar birbirine benzer.
İnşaAllah (Allah dilerse) biz doğruyu buluruz" dediler."
ADNAN OKTAR: Bak, "sığırlar birbirine benziyor"
diyor. Bak, "inşaAllah doğruyu buluruz" Haşa ne Allah'a güve-
niyor, ne Peygamberin getirdiği vahye güveniyor, kendi aklına
güveniyor. Münafıklar öyledir. Kendi aklına güvenir.
125