Page 177 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 177
Harun Yahya (Adnan Oktar)
çalışır. Acıların ve felaketlerin sarmasını beklemesinin nedeni
bu. Her türlü kötülüğün onları saracağını düşünür. Kendilerinin
zaten korkmasının nedeni o. Onlar hep bir korku ve bela kor-
kusu içindedirler. Bir gün bir bela gelecek, bir gün korkacağı
bir şey olacak. O yüzden kaçar zaten. Ama kaçtıktan sonra da,
şimdi kendi kurtulduğunu düşünüyor ya Müslümanlara da bela
ve korku gelmezse kaçmasının bir anlamı olmamış oluyor onun
için. Onun için Müslümanlara bela ve acının gelmesi için uğra-
şır, gayret eder. Muhbirlik yapar, sahte şahitlik yapar, ahlaksız-
lık yapar, müşriklerle beraber olur. İddia edilen ergenekon
örgütünün mensuplarıyla olur, hepsiyle olur. Basından bir kısım
şerefsizleri bulur, bazı şerefsizleri bulur, onlarla onları felaket-
lerin sarması için uğraşır. Felaket sarmadığı müddetçe de o
bunalır. Çok canı yanar. Çünkü gitmesinin bir anlamı kalmamış
oluyor bir. İkincisi de onlar durduğu müddetçe kendisinden
intikam alınmasından korkar. Yani aşağılanmaktan, haysiyetsiz
konuma düşmekten. Çünkü Allah'ın karşısında konuyu açıkla-
yamayacağını düşünür. Çünkü bir Müslümanlar var halis. Bir de
kendi kansız ve şerefsiz. Herkesi kendi konumuna getirmek
için gayret eder ki Allah'a karşı kendince bir açıklaması olsun.
Açıklayabileceğini düşünür. Yani zayıf da olsa bir inancı vardır.
Çünkü şeytanın da öyle. Bakın "ben Allah'a inanıyorum" diyor
şeytan. "Ben sizi çağırmadım" diyor "korkarım da ben
Allah'tan" diyor. Cehennemde söylüyor.
OKTAR BABUNA: "... (Allah'a ve İslam'a karşı) kuş-
kulara kapıldınız..."
ADNAN OKTAR: Allah'a ve İslam'a karşı. En başta
175