Page 201 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 201
Harun Yahya (Adnan Oktar)
daha iyi acısın gibisinden. Aileye, anneye, mesela kadını dilen-
dirirler, ondan sonra çocuğu dilendirirler. "En iyisi yine ben
aileyi söyleyeyim de ondan netice alırım" diyor. Ama
Peygamber (sav)'e de kinli, öfkeli. Öyle sinsi bir yöntem ki,
şimdi evimiz açıkta deyince, Peygamber (sav) de tabii ki neza-
keten Kuran ölçüsü içerisinde ona cevap vermesi gerekecek.
"Evin açıkta ama diyecek, Müslümanlar da risk altında biliyor-
sun, tabii onların da durumu var ama" diyecek açıklama yapa-
cak, yani Peygamber (sav)'e geçici de olsa bir konu çıkarttıra-
cak, inşaAllah. Anlaşıldı mı? Ve izdifam, şüphe meydana getirt-
tirecek. Yani Peygamber (sav)'in fark edemediği bir şeyi fark
etmiş oluyor, haşa.
Şeytanın üslubu nasıl? Aynısı. Kuran'a baktığımızda şeytan
da "ben daha önce fark ettim" diyor. Ama çok aptalca, ama
fark ettiği iddiasında. O da diyor ki; "ben bir şey fark ettim"
diyor. Yani şunu demek istiyor; "Ya Resulullah (sav) bir şey
fark edemediniz, ben sizden daha akıllıyım" demeye getiriyor,
haşa. Çift etki var; hem bahane, hem Peygamber (sav)'i
yıpratma amacı var orada. O, şeytanın ilkasıyla yapıyor
onu. Cenab-ı Allah da cevap veriyor, vahiyle cevap veri-
yor. Çünkü Peygamberimiz (sav) çok nezaketli, saygılı, nezih
bir insan. Öyle şeylerde utanıyor, kızarıyor, mahçup edenler
oluyor onlara şey yapmıyor. Şimdi normalde öyle diyen adam,
Peygamber (sav)'e öyle dediğinde, mesela "ben savaşmayı bil-
miyorum, evim açıkta" diyen adama, ben orada olsam uygun
cevabı veririm, ikna ederim onu, inşaAllah. Anlatırsın çok
199