Page 312 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 312

Münafıklıkla Mücadelenin Önemi




            ya çık mış lar dır. Te ori ye gö re bu dö nü şüm yüz mil yon lar ca yıl
            sü ren uzun bir za man di li mi ni kap sa mış ve ka de me ka de me
            iler le miş tir.
             Bu du rum da, id dia edi len uzun dö nü şüm sü re ci için de sa yı sız
            "ara tür ler"in oluş muş ve ya şa mış ol ma la rı ge re kir.
             Ör ne ğin geç miş te, ba lık özel lik le ri ni ta şı ma la rı na rağ men, bir
            yan dan da ba zı sü rün gen özel lik le ri ka zan mış olan ya rı ba lık-ya -
            rı sü rün gen can lı lar ya şa mış ol ma lı dır. Ya da sü rün gen özel lik -
            le ri ni ta şır ken, bir yan dan da ba zı kuş özel lik le ri ka zan mış sü -
            rün gen-kuş lar or ta ya çık mış ol ma lı dır. Bun lar, bir ge çiş sü re -
            cin de ol duk la rı için de, sa kat, ek sik, ku sur lu can lı lar ol ma lı dır.
            Ev rim ci ler geç miş te ya şa mış ol duk la rı na inan dık la rı bu hayali
            varlıklara "ara-ge çiş for mu" adı nı ve rir ler.
             Eğer ger çek ten bu tür can lı lar geç miş te ya şa mış lar sa bun la -
            rın sa yı la rı nın ve çe şit le ri nin mil yon lar ca hat ta mil yar lar ca ol -
            ma sı ge re kir. Ve bu garip can lı la rın ka lın tı la rı na mut la ka fo sil
            ka yıt la rın da rast lan ma sı ge re kir. Dar win,  Tür le rin Kö ke ni'nde
            bu nu şöy le açık la mış tır:

               Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge  -
               çiş çe şit le ri mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol  -
               duk la rı nın ka nıt la rı da sa de ce fo sil ka lın tı la rı ara sın da bu lu na  -
               bi lir. (Char les Dar win, The Ori gin of Spe ci es: A Fac si mi le of the
               First Edi ti on, Har vard Uni ver sity Press, 1964, s. 179)
             Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin
            bir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için
            büyük bir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin



                                      310
   307   308   309   310   311   312   313   314   315   316   317