Page 77 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 77
Harun Yahya (Adnan Oktar)
cemaatinde de, Peygamberimiz (sav) zamanında da böyledir.
10 yıl oluyor hakimiyet olmuyor. "Hadi bana müsaade" diyor
münafık. 20 yıl oluyor, 20 yıllık münafıklar vardır. 20 yıla daya-
nabilir, "hadi bana müsaade" der. Veya yeri gelir 3 yıl, 4. yıla
gücü yetmez, gider. Limit koyduklarını gösteriyor münafıkların.
Yani zamanla başları derttedir münafıkların. Yol uzunsa bakar,
netice gelmiyorsa, "bana müsaade" der. Hem Hz. Mehdi (as)
cemaatinde, hem de Peygamberimiz (sav) döneminde bunları
görürüz. Hadislerde de var, ayette de var. "Çıkılacak yol
onlara uzun geldi" diyor, değil mi ayette? Çünkü bir türlü
istedikleri sistem oluşmuyor. Vakit uzuyor, zaman uzuyor.
Onlar mallara, oğullara kavuşmak istiyor, rahat etmek istiyor.
Cehdin (çaba harcamanın, ilmi mücadelenin) bitmesini istiyor.
Tebliğin bitmesini istiyor.
ALTUĞ BERKER: Ayete devam ediyorum. Şeytandan
Allah'a sığınırım; "Ama zorluk onlara uzak geldi."
ADNAN OKTAR: Zorluk. Münafığın dayanamadığı bir
konudur. Münafık keyfini arar, rahatını arar. Müslüman da zor-
luğu bir ibadet olarak muhabbetle karşılar, sevinçle karşılar.
"Her zorlukla birlikte kolaylık vardır" diyor Cenab-ı Allah.
Yine tekrar ediyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allah'a sığınıyo-
rum. "Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır" (İnşirah
Suresi, 5-6) diyor. Zorluk Hz. Mehdi (as)'ın da karşılaştığı bir
olaydır. Zorluk olmazsa imtihan olmaz zaten.
ALTUĞ BERKER: "Eğer güç yetirseydik muhakkak
seninle birlikte (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına
yemin edecekler..." (Tevbe Suresi, 42)
75