Page 159 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 159

Harun Yahya
                                                       (Adnan Oktar)






                                Sıcakkanlı Balinaları Soğuk Sularda Donmaktan

                                               Koruyan Damar Sistemi

                       Balinalar soğuk sularda yaşayan sıcakkanlı canlılardır. Vücutlarının içindeki sıcaklık

                  insanlarınkine yakın olmasına rağmen, zamanlarının çoğunu okyanusta, kimi zaman don-
                  ma derecesine yakın ısılarda geçirirler. Balinaların donmadan soğuk sularda yaşayabilme-
                  lerini mümkün kılan ise, kan damarlarının özel şeklidir.
                       Balinaların damarları "U" şekilli düzenlenmiştir. Sıcak kan cilde yakın yerlerde soğuk
                  sudan ötürü soğumuş durumdadır. Ancak soğuk kan taşıyan damarın dönüş yolu, sıcak
                  kan bulunan damarların çok yakınından geçtiği için, kan yeniden ısınır. Bu özel yapıdan
                  ötürü, balinanın cildinden içeri doğru bir metreye kadarlık bölümde kanı soğuktur; ama iç

                  taraflara doğru tüm damarlar sıcaklığını korumaktadır.  117  Bu sistemde ısıya bağlı enerji
                                                                                              0
                  kaybı olmaz. Balinanın sadece yüzeye yakın damarları soğuk, iç ısısı ise 35-37 C olarak ko-
                  runur. İster Antarktika'nın buzlu sularında olsun, ister Bermuda'nın sıcak sularında, bali-
                  naların vücut ısısı bu derecede sabittir.  118
                       Damarların özel şekli, soğuk bir ortam için en akılcı, en iktisatlı ve en güvenli model-
                  dir. Mühendisler de ısı transferini en aza indiren bu modeli çok iyi bilirler. Örneğin buhar
                  kazanlarının içinde yüksek ısı elde etmek için kullanılan bu sistem sayesinde, kazanın dışı
                  çok ısınmaz ve etrafındaki havaya fazla ısı kaybı olmaz. Bu yapı, iç kısmı yüksek ısıda olan
                  nükleer reaktörler için de son derece ideal bir modeldir.

                       Diğer taraftan bir balinanın dolaşım sistemi vücut ısısını korumak, yaymak ya da ar-
                  tırmak için ayarlanabilen özelliklere sahiptir. Göğüs, kuyruk ve sırt yüzgeçlerindeki atar-
                  damarlar başka damarlarla çevrilidir. Bu yüzden atardamarlarda dolaşan kanın ısısı, çev-
                  reye dağılmak yerine toplardamara aktarılır. Bu karşılıklı ısı alışverişi balinanın vücut ısı-
                  sını muhafaza etmesine yardımcı olur. Balina daldığı zaman ise, kan, vücut yüzeyinden dı-
                  şarı doğru yön değiştirir. Kan dolaşımındaki azalma da vücut ısısının korunmasını sağlar.
                  Uzun süren hareketlerde veya sıcak suda, balina vücut ısısını dağıtmaya ihtiyaç duyabilir.

                  Bu durumda göğüs, kuyruk ve sırt yüzgeçlerinin yüzeyine yakın damarlarda dolaşımı ar-
                  tırır.  119
                       Kuşkusuz ki, bir balinanın kan damarlarını bu şekilde düzenlemesi, bir fizikçi gibi ısı
                  transfer şekillerini hesap edip, soğuk bir ortam için tedbir alması mümkün değildir. Hep-
                  sinden de ötesi bu damar yapısını genetik sisteminde kodlayabilmesi imkansızdır. Elbette
                  ki hayvanın ne böyle bir muhakeme gücü ne karar alıp uygulama imkanı ne de genleri üze-
                  rinde bir hakimiyeti vardır.
                       Darwinistler ise tüm bu mucizevi yapıları tamamen zararlı olan tesadüfi mutasyonla-
                  rın gerçekleştirdiğini iddia ederler. Darwinistlerin hayallerindeki sözde kurtarıcı mutas-

                  yonlar, başı bozuk müdahalelerdir. Mevcut düzene mutlaka zarar getiren mutasyonlar,
                  belli bir amaca yönelik düzenlemeler yapamazlar. Ayrıca mutasyonlar mevcut gen dizi-




                                                            157
   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164