Page 139 - Resulullah'ın (sav) Dilinden Cennet
P. 139
miz bu kav ram üze rin de iyi dü şü-
nül me si ge re kir. Çün kü kas te di len
yüz, bin ya da mil yon se ne de ğil, so-
nu ol ma yan bir sü re dir. Do la yı sıy la
cen net te kim se nin dün ya da ol du ğu gi-
bi za man la il gi li bir he sa bı, dü şün ce si
ol ma ya cak tır. Bi ten ve ya aza lan bir
ömür de ol ma ya cak tır. Al lah bu ger çe ği
bir ayet te şöy le bil dir mek te dir:
Mut lu olan lar da, ar tık on lar cen-
net te dir ler. Rab bi nin di le me si dı-
şın da gök ler ve yer sü rüp git tik çe,
ora da sü re siz ka la cak lar dır. (Bu) ke-
sin ti si ol ma yan bir ih san dır. (Hud
Su re si, 108)
Bir baş ka aye tte ise Al lah cen net eh li
için "Çev re le rin de ölüm süz lü ğe ulaş mış
genç ler dö nüp do la şır;" (Va kıa Su re si, 17)
bu yu ra rak genç li ğin ve ölüm süz lü ğün cen-
net te bir ni met ola rak ya şan dı ğı na dik kat çe-
ker.
Cen net te ki son suz ya şam ha dis ler de şöy le
ha ber ve ri lir:
Eh li ce hen ne me de ney di ki: "Dün ya da ki taş lar
ade din ce ce hen nem de ka la cak sı nız" bu na fe rah-
la nır lar dı. Cen net eh li ne de den sey di ki, "Taş lar
ade din ce ka la cak sı nız." hü zün le nir ler di. La kin
on la ra ebe di yet mu kad der (mik ta rı ta yin ve tak-
dir edil miş olan) kı lın dı. [Ra muz el-Eha dis-2, s.
358/6]
137