Page 114 - İslam Terörü Lanetler
P. 114

ran'da emredildi¤i gibi, esirlerin ço¤unu da hiçbir fidye almadan serbest
                           b›rakt›... Selahaddin'in kardefli El-Adil, bin kadar esirin kendi hizmetine
                           verilmesini istedi ve sonra hepsini -ac›nacak durumda olduklar›n› gördü-
                           ¤ü için- karfl›l›ks›z olarak serbest b›rakt›... fiehirdeki zengin H›ristiyanlar,

                           de¤erli eflyalar›n› yükleyip flehirden bir an önce gittiler, oysa ellerindeki
                           para, flehirdeki tüm savafl esirlerinin fidyesini ödemeye fazlas›yla yetiyor-
                           du. Baflrahip Heraclius, herkes gibi 10 dinarl›k fidyesini ödedi, sonra da
                           flehri hazinelerle dolu arabalarla terk etti. 24

                           K›sacas› Selahaddin Eyyubi ve onun komutas›ndaki Müslümanlar, H›ris-
                       tiyanlara karfl› son derece adil ve merhametli davranm›fllar, hatta onlara kendi
                       liderlerinden çok daha fazla merhamet etmifllerdi. Sadece H›ristiyanlar de¤il,

                       Yahudiler de Müslümanlar›n Kudüs'ü almalar›yla huzura ve güvenli¤e kavufl-
                       mufllard›. Kudüs'ün fethinden sonra kenti ziyaret eden ünlü ‹spanyol Yahudi
                       flairi Yuda Al-Harizi, bir eserinde duygular›n› flu flekilde kaleme alm›flt›:

                           Tanr›, kutsal yerin Esav'›n o¤ullar›n›n elinde kalmayaca¤›na karar verdi
                           ve ‹smailo¤ullar›'n›n prensi, temkinli ve cesur bir kifli olan Salahaddin'in
                           ruhunu uyard›: O da ordusu ile Yeraflalayim'i zaptetti ve tüm Efraimo¤ul-
                           lar›n› kabul edece¤ini bildirdi. fiimdi bar›fl›n huzurunda yafl›yoruz... 25

                           Kudüs'ten sonra, Filistin'in di¤er flehirlerinde de Haçl›lar›n vahfleti ve
                       Müslümanlar›n adaleti sürdü. ‹ngiliz tarihinde büyük bir kahraman gibi tan›-
                       t›lan Richard the Lionheart (Aslanyürekli Richard), 1191 y›l›nda, Akra kalesin-

                       de aralar›nda pek çok kad›n ve çocu¤un da yer ald›¤› tam 3000 Müslüman› bo-
                       yunlar›n› vurdurarak alçakça katletmiflti. Müslümanlar bu vahfletlere flahit ol-
                       malar›na ra¤men, hiçbir zaman ayn› yöntemlere baflvurmad›lar. Allah'›n "Ey

                       iman edenler, bir toplulu¤a olan kininiz, sak›n sizi haddi aflmaya sürükle-
                       mesin" hükmü uyar›nca (Maide Suresi, 2), hiçbir zaman masum sivillere karfl›
                       fliddet uygulamad›lar. Ma¤lup ettikleri Haçl› ordular›na karfl› dahi, gereksiz

                       fliddet kullanmad›lar.
                           Haçl›lar›n vahfleti ve ard›ndan gelen Müslüman adaleti, tarihi bir gerçe¤i
                       bir kez daha göstermifl oluyordu: ‹slam'›n prensiplerine göre kurulan bir yö-

                       netim, farkl› inançlara birarada, bar›fl ve huzur içinde yaflama imkan› tan›-
                       yordu. Bu gerçek, Selahaddin Eyyubi'den sonraki 7 yüzy›l boyunca, özellikle
                       de Osmanl› döneminde ispatlanmaya devam etti.







                                               ‹SLAM TERÖRÜ LANETLER ● 112
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119