Page 114 - Darwin'in Türk Düşmanlığı
P. 114

112                 DARWIN‹ZM'‹N TÜRK DÜfiMANLI⁄I


                 di¤er binlerce amino asitlik dev proteinlerle k›yasland›¤›nda oldukça
                 mütevazi bir yap› say›labilir. Ayn› ihtimal hesaplar›n› bu dev molekül-
                 lere uygulad›¤›m›zda ise bu "imkans›z" kelimesinin bile yetersiz kald›-
                 ¤›n› görürürüz.
                     Canl›l›¤›n gelifliminde bir basamak daha ilerledi¤imizde, yaln›z
                 bafl›na tek bir proteinin de hiçbir fley ifade etmedi¤ini görürüz. fiimdi-

                 ye kadar bilinen en küçük bakterilerden biri olan "Mycoplasma Homi-
                 nis H 39"un bile 600 çeflit proteine sahip oldu¤u görülmüfltür. Bu du-
                 rumda, tek bir protein için yapt›¤›m›z üstteki ihtimal hesaplar›n› 600
                 çeflit protein üzerinden yapmam›z gerekecektir. Sonuçta karfl›laflaca¤›-
                 m›z rakamlar ise imkans›z kavram›n›n çok ötesindedir.


                     ‹mkans›z› Kabul Etmek

                     Bir tanesinin bile tesadüfen oluflmas› imkans›z olan bu proteinler-
                 den ortalama bir milyon tanesinin tesadüfen uygun bir flekilde birara-
                 ya gelip eksiksiz bir insan hücresini meydana getirmesi ise, milyarlarca
                 kez daha imkans›zd›r. Kald› ki, bir hücre hiçbir zaman bir protein y›¤›-

                 n›ndan ibaret de¤ildir. Hücrenin içinde, proteinlerin yan› s›ra nükleik
                 asitler, karbonhidratlar, lipitler, vitaminler, elektrolitler gibi baflka bir-
                 çok kimyasal madde gerek yap› gerekse ifllev bak›m›ndan belli bir oran,
                 uyum ve tasar›m çerçevesinde yer al›rlar. Her biri de birçok farkl› orga-
                 nelin içinde yap› tafl› veya yard›mc› molekül olarak görev yaparlar.
                     Görüldü¤ü gibi evrim, yegane "aç›klamas›" olan tesadüf teorisiy-
                 le, de¤il hücre, hücredeki milyonlarca proteinden tek birinin oluflumu-
                 nu bile izah etmekten acizdir.

                     Amerikal› kimya profesörü Perry Reeves ise bu konuda flöyle der:
                     Bir insan, amino asitlerin rastlant›sal olarak birlefliminden ne kadar fazla
                     muhtemel yap› oluflabilece¤ini düflündü¤ünde, hayat›n gerçekten de bu fle-
                     kilde ortaya ç›kt›¤›n› düflünmenin akla ayk›r› geldi¤ini görür. Böyle bir iflin
                     gerçekleflmesinde bir Büyük ‹nfla Edici'nin var oldu¤unu kabul etmek, akla
                     çok daha uygundur. 125
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119