Page 150 - Şeytanın Enaniyeti
P. 150
148 ŞEYTANIN ENANİYETİ
yen iradesiz, çıkarcı, tevekkülsüz, şahsiyetsiz insanlardır. Ku-
ran'da, bu durumda olan Firavun kavminden şöyle söz edilir:
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: "Ey kav-
mim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan ne-
hirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?"
... Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona
boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavim-
di. (Zuhruf Suresi, 51, 54)
Hayatları boyunca kendilerine yapılan her türlü zulme, ada-
letsizliğe göz yuman bu tür insanlar, enaniyetli kişilerin etkisin-
den Rabbimize sığınıp kulluk etmeyi akledememişlerdir. Din
günü de yaptıkları akılsızlığın farkına varırlar ama artık geriye
dönüş imkanı yoktur.
Hep birlikte Allah'ın karşısında hesap vermek için durduk-
larında, büyüklük taslayanlar ve onların yolunu izleyerek, onlar-
la beraber cehenneme girenler arasında tartışmalar yaşanır:
Küfretmekte olanlar dedi ki: 'Biz kesin olarak, ne bu
Kuran'a inanırız, ne de ondan önceki (indirilene).' Sen
o zulmetmekte olanları Rableri huzurunda tutuklan-
mış olarak bir görsen; sözü birbirlerine karşı evirip
çevirirler. Za'fa uğratılanlar büyüklük taslayanlara
derler ki: 'Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler
müminler olurduk'. Büyüklük taslayanlar za'fa uğra-
tılanlara dediler ki: 'Size hidayet geldikten sonra, sizi
biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz suçlu günahkarlar-
dınız'. Za'fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara:
'Hayır siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bi-
zim Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı
bize emrediyordunuz' dediler. Azabı gördüklerinde
de pişmanlıklarını saklarlar; Biz de küfredenlerin bo-
yunlarına halkalar geçirdik. Onlar yapmakta oldukla-