Page 294 - Mikrodünya Mucizesi
P. 294

Uzun y›llard›r on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
                  gözün görme kalitesine ulaflmaya çal›flmaktad›rlar. Evet, üç boyutlu
                  bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç
                  boyutlu görmek mümkün de¤il, kald› ki bu suni bir üç boyuttur. Ar-
                  ka taraf daha bulan›k, ön taraf ise ka¤›ttan dekor gibi durur. Hiçbir
                  zaman gözün gördü¤ü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluflmaz. Ka-
                  merada da, televizyonda da mutlaka görüntü kayb› meydana gelir.

                       ‹flte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluflturan mekaniz-
                  man›n tesadüfen olufltu¤unu iddia etmektedirler. fiimdi biri size, oda-
                  n›zda duran televizyon tesadüfler sonucunda olufltu, atomlar birara-
                  ya geldi ve bu görüntü oluflturan aleti meydana getirdi dese ne düflü-
                  nürsünüz? Binlerce kiflinin biraraya gelip yapamad›¤›n› fluursuz
                  atomlar nas›l yaps›n?
                       Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluflturan

                  alet tesadüfen oluflam›yorsa, gözün ve gözün gördü¤ü görüntünün
                  de tesadüfen oluflamayaca¤› çok aç›kt›r. Ayn› durum kulak için de ge-
                  çerlidir. D›fl kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vas›tas›yla topla-
                  y›p orta kula¤a iletir; orta kulak ald›¤› ses titreflimlerini güçlendirerek
                  iç kula¤a aktar›r; iç kulak da bu titreflimleri elektrik sinyallerine dö-
                  nüfltürerek beyne gönderir. Aynen görmede oldu¤u gibi duyma iflle-
                  mi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleflir.
                       Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ›fl›k gibi se-
                  se de kapal›d›r, ses geçirmez. Dolay›s›yla d›flar›s› ne kadar gürültülü

                  de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna ra¤men en net sesler be-
                  yinde alg›lan›r. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestran›n senfonile-
                  rini dinlersiniz, kalabal›k bir ortam›n tüm gürültüsünü duyars›n›z.
         ADNAN OKTAR  burada keskin bir sessizli¤in hakim oldu¤u görülecektir.
                  Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse,


                       Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nas›l kullan›-



       292
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299