Page 115 - Gözdeki Mucize
P. 115
Adnan Oktar (Harun Yahya)
tamamen tesadüflere dayanan bir süreç sonucunda kendi kendileri-
ne oluştuklarını iddia etmektedir.
Darwin'in bu teoriyi öne sürmesinden sonraki yıllarda teknolo-
jinin ilerlemesi ile birlikte fikirlerinin kabul edilemez olduğu bilim-
sel olarak ispatlandı. Ortam şartlarının değişmesi ile vücut hücrele-
rinin yeni özellikler kazanamayacakları, bir şekilde kazandıkları
varsayılsa bile -ki bu olanaksızdır- bu özellikleri bir sonraki nesile
aktaramayacakları anlaşıldı. Böylece evrim teorisi daha en başından
çöktü. Ancak, dünya çapında kurulmaya çalışılan din dışı düzeni
devam ettirmek için bu gerçek gözardı edildi. Bu batıl düzenin
temel taşlarından biri olan evrim teorisi bütün yanlışlığına ve bilim
dışılığına rağmen Yaratılış gerçeğinin inkar edilebilmesi için ayakta
tutulacaktı.
Evrim teorisini canlandıracak çare olarak yeni bir aldatmacaya
başvuruldu: Neo-Darwinizm. Bu aldatmaca da elbette Darwin'in
Allah'ı inkar mantığı üzerine kurulmuştu. Düzenin temel taşı olan
yaratılışı inkar sürdürülüyor ama farklı bir yol izleniyordu. Yeni
aldatmacaya göre mikro-mutasyonlar (küçük kalıtımsal değişiklik-
ler), bir türün bir başka türe dönüşmesini sağlayacak tek mekaniz-
maydı. Çünkü, bir canlının sahip olduğu bütün fiziksel özellikler,
canlının hücrelerinde bulunan genler tarafından belirlenmekteydi.
Bu genlerde olumlu bir değişim olmadığı sürece türde kalıcı bir
değişim beklenemezdi. Elbette ki mikro-mutasyon olarak isimlendi-
rilen mekanizmanın böyle bir değişim gerçekleştirmesi mümkün
değildir. Evrim büyük bir çıkmazın içine daha girmiştir.
Her mutasyon mutlaka canlı üzerinde bir zarara neden olur.
Mevcut bir türün birçok mutasyona maruz kaldığı düşünüldüğün-
de sonuç evrim teorisyenlerinin iddiaları açısından son derece
ümitsizdir. Zararlı mutasyonlar sonucunda birçok garip görünümlü
canlı ortaya çıkar hatta var olan canlı türleri de yok olur. Evrimciler
açısından en trajik olanı da ellerinde mutasyonlarla ortaya çıktığı
varsayılan ara türlere ait hiçbir fosil bulunmamasıdır.
113