Page 79 - Gözdeki Mucize
P. 79

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                 Gözlerden gelen elektrik sinyalleri beynin arka kabuğunda yer

            alan primer görme alanına ulaşır. Bu merkez 2.5 milimetre kalınlı-
            ğında ve birkaç santimetre genişliğindedir. Altı tabaka halinde yüz
            milyon nöron (sinir hücresi) içerir. Uyarı önce dördüncü tabakaya
            gelir, burada analiz edildikten sonra diğer tabakalara dağılır. Bu
            merkezde her nöron 1.000 kadar nörondan uyarı alır ve 1.000 kadar

            nörona uyarı gönderir. Şuursuz bir hücrenin doğuştan 1.000 farklı
            hücre ile bilgi alışverişi yapabilecek bağlantılara sahip olması ve
            işlem yapabilmesi elbette tesadüflerin sonucunda kazanılmış özel-
            likler değildir. Hücreler bu özellikleri ile birlikte yaratılmışlardır.

                 Son derece gelişmiş bir bilgisayar gibi çalışan beyin aslında
            tıpkı diğer organlar gibi milyarlarca küçük hücreden oluşmuş bir
            canlılar topluluğudur. İnsan beyninin yüzeyinde her milimetrekare-
            de 100.000 dolayında sinir hücresi bulunur. Beyinde toplam olarak

            yaklaşık 10.000.000.000 (10 milyar) sinir hücresi vardır. Yani beyin
            10 milyar küçük canlının oluşturduğu bir organdır. Bu canlılardan
            bir kısmı gözden gelen mesajları yorumlayarak, birbirleri ile koor-
            dinasyon halinde görme olayını gerçekleştirirler.

                 İlerleyen sayfalarda görmenin daha detaylı teknik ayrıntılarına
            değinilecektir. Hangi tip hücrelerin gelen sinyalleri nerelere dağıttı-
            ğı, görme merkezinde kaç hücre bulunduğu gibi bilgiler... Bu bilgi-
            ler beynin temel çalışma prensiplerini tarif eder.

                 Göz dibinde ışık ışınlarının odaklanması, bu ışınları elektrik
            sinyallerine çeviren mükemmel bir sistemin varolması, her iki
            gözde oluşturulan elektrik sinyallerinin beynin belirli bölümlerine

            aktarılması, her iki gözden gelen sinyallerin birbirleriyle çakıştırıl-
            ması ve buna benzer pek çok kompleks ara işlem, görme olayının
            yalnızca fiziksel ve teknik yönünü oluşturur. Ancak bütün bu tek-
            nik ayrıntılar hiçbir zaman olayın metafizik sonucunu yani bu
            işlemlerin nasıl olup da "görüntü" denen soyut bir kavram olarak

            algılandığını, algılanan bu görüntünün "kim" tarafından bilinçli bir



                                              77
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84