Page 19 - Nasıl Bir Yemen
P. 19
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
ciddi bir sorun. Yemen yönetimi çatışmaları, aldığı güvenlik önlemleri
ile, hatta zaman zaman da silahlı güç kullanarak çözmeye çalışıyor.
Ancak taraflara, Kuran'da müminlerin, aralarında düşmanlık bulunan
insanlara dahi, 'en güzel olan bir tarzda karşılık vermeleri'nin emredil-
diğinin hatırlatılması da çok etkili olacaktır. Allah'ın Fussilet Suresi'nin
34. ayetinde açıkladığı bu açık emre rağmen kimi Müslümanların bir-
birlerine karşı öfke ve nefretle saldırmaları çok büyük bir hatadır.
Müslümanların mezhep ayrıldıklarını derhal bırakarak bu hatadan
dönmeleri ve Allah'ın farz kıldığı şekilde birlik olmaları gerekir. Allah
Kuran'da tüm Müslümanlara 'tek bir topluluk olarak' birlik içerisinde
hareket etmelerini bildirmiştir:
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve
Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düş-
manlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz
O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam
ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki
hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-
i İmran Suresi, 103)
Yemen için çözülmesi gereken bir diğer hayati sorun da kabilecilik
ya da aşiretçilik. Yemen nüfusu birçok Arap ülkesinden çok daha fazla
kabileye sahip ve kabileler arasında ciddi çekişmeler yaşanıyor. Hatta
kendi aralarında otonom devletler gibi hareket ettiklerini söylemek
bile mümkün. Öyle ki; bir kabilenin sahip olduğu işletmede başka bir
kabile mensubunun çalışmasına izin verilmiyor. Tabii bu durum ülke-
nin hem ekonomik hem de siyasi yapısını olumsuz olarak etkiliyor.
Oysa tüm kabile fertlerini yaratan Yüce Allah, üstünlüğün 'bir kabileye
mensup olmakla değil', 'Kendisi'nden çok korkmakla olacağını' şöyle
haber vermektedir:
Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık
ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklin-
de) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanı-
nız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphe-
siz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)
17