Page 98 - Nasıl Bir Yemen
P. 98
Nasıl Bir Yemen?
Bu nedenle başa gelen her iktidar, asker ya da polis üzerinde haki-
miyet sağlamayı yönetimde kalmanın şartı olarak görüyor. Hakimiyet
ise ancak askere ve polise maaşını azami seviyede düzenli vermek ve
onlara tanınan imkan ve imtiyazları geniş tutmak ile mümkün oluyor.
Tabii bu da Devlet kasasından yüksek bir harcama yapılması anlamına
geliyor.
Bir ülkenin kendisine yönelik iç ve dış tehditleri öngörerek onlara
karşı tedbirler almasından daha doğal bir şey olamaz. Ancak bunu
yaparken, özellikle bazı hususlara dikkat edilmediği takdirde, ülke
ekonomisinde ve düzeninde önemli problemlerin ortaya çıkması kaçı-
nılmaz olabilir.
Ortadoğu'da pek çok devletin savunma harcamaları oldukça yük-
sektir. Yemen'in diğer Arap ülkelerinden farkı, savunma harcamaları-
nın silah alımından çok, personel giderlerine gidiyor olmasıdır. Suudi
Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerin aksine Yemen'in harcamalarında
silah alımı, teknolojik geliştirme vs. çok az bir yer tutarken, maaş öde-
meleri geniş bir yer tutar. Asker alımı güvenlik gayesine hizmet etmek-
ten ziyade, bir istihdam alanı gibi kullanılır. Bu nedenle silahlı kuvvet-
ler, yöneticilerin karşısına; gelişmiş, modern ve savunma gücü yüksek
bir ordudan ziyade, teknolojik açıdan nispeten zayıf, hantal ve yönetil-
mesi güç bir yapı olarak çıkar.
Askerlerin maaşları, askeri hedeflerin dışında sosyal veya siyasal
amaçlarla kullanılmamalıdır. Böyle yapıldığı takdirde, ülke savunması
ve güvenliğine hiçbir katkısı olmayan, dahası gerçekte var olmayıp
sadece kağıt üzerinde var olan askerler ortaya çıkar. Maaşları yatırılan
ama gerçekte var olmayan askerler, aşiretleri memnun etmek ya da
bağlılıklarını sağlamak için para transfer aracı olarak kullanılmaya
başlanır ki bu da büyük sorunlara yol açar.
Devlet adamları ordu ve güvenlik güçlerini kendilerine yakın gör-
dükleri aşiret veya akrabalardan oluşturmamalıdır. Böyle yapıldığı
takdirde ordu milli bir ordu olmaktan çıkmakta, bir grubun silahlı
gücüne dönüşmektedir. Bu durum; orduya dahil olamayanların, ken-
dilerinin hedef seçildiğini düşünmesine yol açmakta ve bunun sonu-
96