Page 164 - Hz. Mehdi'nin Çıkış Alametleri ve Özellikleri
P. 164
naları ümmetine aktarırken flüphesiz ki her zaman oldu¤u
gibi zerre kadar do¤ruların dıflına çıkmamıfltır. Neyin do¤-
ru oldu¤unu düflündüyse ve gerçek kanaati ne ise onları
yazmıfltır. Bu nedenle eserleri tamamen saf gerçekleri yan-
sıtmaktadır. Bediüzzaman, "bir Risale-i Nur talebesi ola-
rak ben de bunlara uyuyorum" diyerek, hayatta oldu¤u sü-
re içerisinde eserlerinde yazdıklarının do¤rulu¤unu defa-
larca tasdik etmifltir. Tüm bunlar›n yan› s›ra Bediüzzaman,
eserlerinde sözlerinin yeniden bir kez daha tefsir edilme-
sine karfl› oldu¤u yönündeki fikirlerini de aç›kça beyan et-
mifltir. Risaleler'in ikinci bir kez tefsir edilmesinin, sözle-
rini asl›ndan uzaklaflt›rarak anlam›n› yitirmesine ve yan-
l›fl ç›kar›mlara neden olaca¤›n› belirtmifltir. Dolay›s›yla
tüm bunlara ra¤men yaflad›¤› yüzy›l›n müceddidi olan Be-
diüzzaman Said Nursi gibi büyük bir ‹slam aliminin eser-
lerinin anlafl›lamad›¤›, bu nedenle de veciz bir flekilde ka-
leme alm›fl oldu¤u, apaç›k sözlerinin bir kez daha tefsir
edilmesi gerekti¤i yönündeki fikirler hem yanl›flt›r hem
de Bediüzzaman'›n bizzat kendi ifadeleriyle tümüyle çelifl-
mektedir. Böyle bir yaklafl›m, büyük bir müceddidin eser-
lerinin tümünden kuflku duyulmas›na yol açacak sak›nca-
l› bir giriflim olacakt›r. Unutulmamal›d›r ki, büyük müced-
did Bediüzzaman'a karfl› gösterilecek gerçek sevgi ve say-
g›, onun büyük bir samimiyetle kaleme ald›¤› eserlerine
sahip ç›kmay›, onun gerçekte söylemek istediklerini tam
anlay›p onu desteklemeyi gerektirmektedir.
162