Page 93 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 93
Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı
göstermeleri gerekir. Örneğin bu canlılar %90 balık, %10 amfibi olmalı.
Tüm bu ara geçişler mutasyonların rastgele bir mekanizma olması nedeniyle,
asimetrik ve patolojik özellik taşımalı. Bize yarı amfibi, yarı sürüngen
canlıların var olduğunu göstermeliler, sürüngenlerden memelilere geçişin
nasıl olduğunu gösteren ara geçiş formlarını sunmalılar. Eğer hiçbir ara
geçiş formu yoksa, bu elbette evrimin olmadığı anlamına gelir.
Bugün yeryüzünde 600 milyon fosil bulunuyor. Fosil kanıtlarından
canlıların aniden ve eksiksiz bir vücutla belirdiklerini ve dünyada
bulundukları süre boyunca hiçbir değişikliğe uğramadıklarını görüyoruz.
Burada size evrimcilerin iddialarını açıklamak istiyorum. Bu denizyıldızının
100 milyon yıllık bir süre içinde evrimleşerek balığa dönüştüğünü iddia
ederler. Biz de fosil kanıtlarına bakarız. Elbette bilimsel delillerini görmemiz
gerekir. Elimizde denizyıldızı fosilleri var mı? Evet, milyonlarcası bulunuyor.
Peki elimizde balık fosillerimiz var mı? Yine, milyonlarcası var. Öyleyse
bunların ara geçiş formları, daha doğrusu yarı balık, yarı denizyıldızı
canlı formları bulunuyor mu? Örneğin yüzde 90 balık ve yüzde 10
denizyıldızı; ya da yüzde 95 balık ve yüzde 5 denizyıldızı canlılara ait
fosiller bulunuyor mu? Hayır, bunun tek bir örneği bile yok. Bunun ne
anlama geldiğini biliyor musunuz? Allah, evrimle yaratmadı, "Ol" emriyle
ani bir yaratış ile var etti. Milyonlarca fosil bu delili, bu gerçeği doğruluyor.
Öyleyse, Charles Darwin'e soruyoruz. Türlerin Kökeni kitabında
sözde ara geçiş formları ile ilgili neler söyledi? Çünkü ona göre evrim
doğru ise, bu evrime ait ara geçiş formları bulunması gerekiyordu. Şimdi
ne dediğine bakalım. Darwin şunları söyledi: “Eğer gerçekten türler öbür
türlerden yavaş gelişmelerle türemişse”. Burada türlerin yavaş gelişmelerle
diğer türlere ara geçiş formları yoluyla rastlantısal olarak evrimleştiğini
söylüyor. “... neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz?” Ara geçiş
formuna rastlamıyoruz, çünkü hiçbir ara geçiş formu yok. “Neden bütün
doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde?
Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar
çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik yapı ve her
tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?” (Charles Darwin, Türlerin Kökeni,
sf. 172, 280)
91