Page 48 - Kuran'da Şefkat ve Adalet
P. 48

46                KURAN’DA ŞEFKAT VE ADALET

               Bu olay da Hz. Mu sa (as) ken di ta raf tar la rın dan bi ri si nin
            kav ga sı na şa hit olur. Mu sa Pey gam ber (as) ya kın la rın dan olan
            bu ki şi nin ya nın da yer alır ve onun la bir lik te di ğer ki şi ye kar şı
            çı kar. Bu tar tış ma es na sın da kar şı ta raf ta ki ki şi ye yum ruk atar

            ve onu is te me den öl dü rür. An cak da ha son ra çok bü yük bir
            ha ta yap tı ğı nın far kı na va rır. Bu, iman eden bir ki şi nin ada let
            an la yı şı nı ta rif et me si ba kı mın dan çok önem li bir ör nek tir.
            Çün kü ki min hak lı ki min hak sız ol du ğu nu araş tır ma dan, sa de -
            ce ken di ya  kı nı, ak ra ba sı ya da dos tu ol du ğu için bir ki şi yi des -
            tek le mek Al lah'ın be ğen me di ği bir ah lak tır. Ni te kim kut lu bir
            pey gam ber olan Hz. Mu sa (as) da bu ger çe ği he men an la mış,
            ayette haber verildiği gibi yap tı ğı ha re ke ti "şey ta nın işi" ola rak
            ni te len dir miş tir.
               Hz. Musa (as)'ın "şeytanın işi" olarak tarif ettiği "hizipçilik
            duygusu", tarih boyunca dökülen kanların en büyük sorumlu-
            larından biridi. İnsanların adalet ve hakka göre değil, her ne
            surette olursa olsun kendi ailesini, aşiretini, kavmini, yandaşla-
            rını veya ırkını haklı çıkarmaya yönelik saplantıları, sayısız çatış-
            ma ve savaşın çıkış noktası olmuştur.
               Bu kışkırtmaya karşı müminin göstermesi gereken tavır da

            yine Hz. Musa (as)'ın hayatı örnek verilerek Kuran'da bildiril-
            mektedir. Hz. Musa (as), şeytanın insana vermeye çalıştığı bu
            kötü duygunun bir zulüm olduğunu vicdanıyla hemen anlamış,
            tevbe edip, Allah'a sığınmıştır. Kıssanın devamında Hz. Musa
            (as)'ın bu örnek ve vicdanlı tavrı şöyle anlatılır:
                De di ki: "Rab bim, ger çek ten, ben ken di nef si me zul -
                met tim, ar tık be ni ba ğış la." Böy le ce (Al lah) onu ba -
                ğış la dı. Şüp he siz. O, ba ğış la yan dır, esir ge yen dir. De -
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53