Page 161 - Risale-i Nur - Sözler
P. 161

Ondördüncü Söz











                                           ِ
                                                         ِ
                                      ِ
                       َ ٍي َ۪بخ ٍَمي ۪ كح َند لَ َ نمَت لصفَمث    ن ن ن  َ َ ىا َ ي ا َ هت َ  َ ت َ م َ كحا َ ن  َ با    ِ  ى  ا َ ى ل َ ر ڬ َ َ تك

                                             ن َّ
                                  ْ
                                                         ْ
                                         ْ
                                     ْ ن
                                                          ْ
                                                              ٌ
                                           ِّ

                  [Kur'an-ı  Hakîm'in  ve  Kur'anın  Müfessir-i  Hakikîsi  olan  Hadîsin  bir  kısım
                yüksek ve ulvî Hakaikına çıkmak için teslim ve inkıyadı noksan olan Kalblere
                yardım  edecek  basamaklar  hükmünde  o  Hakikatların  bir  kısım  nazirelerine
                işaret  edeceğiz  ve  hâtimesinde  bir  Ders-i  İbret  ve  bir  Sırr-ı  İnayet  beyan
                edilecek.  O  Hakikatlardan  Haşir  ve  Kıyametin  nazireleri,  Onuncu  Söz'de,
                bilhassa Dokuzuncu Hakikatında zikredildiği için tekrara lüzum yoktur. Yalnız
                sair Hakikatlardan nümune olarak "Beş Mes'ele" zikrederiz.]

                                                  ِ
             Birincisi: Meselâ:   َ  اَ ٍماي َّ  ِ ِ  َ ۪ ف َ َ س َ َّت َ ة َ  َض ْ    َ ْا َ  لا َ ر  َ وَت اومسلاَ َ ق لخ


                                                      ى َّ

             "Altı günde gökleri ve yerleri yarattık" demek olan; hem belki bin ve
           elli bin sene gibi uzun zamandan ibaret olan Eyyam-ı Kur'aniye ile İnsan
           dünyası  ve  hayvan  Âlemi  altı  günde  yaşıyacağına  işaret  eden  Hakikat-ı
           Ulviyesine  kanaat  getirmek  için,  birer  gün  hükmünde  olan  herbir  asırda,
           herbir  senede,  herbir  günde  Fâtır-ı  Zülcelâl'in  halkettiği  seyyal  Âlemleri,
           seyyar Kâinatları, geçici dünyaları, nazar-ı şuhuda gösteriyoruz. Evet güya
           İnsanlar  gibi  dünyalar  dahi,  birer  misafirdir.  Her  mevsimde  Zât-ı
           Zülcelâl'in Emriyle Âlem dolar, boşanır.

             İkincisi: Meselâ:

                 َ ڬ     ِ           ٍ             َ م ۪  ِ   ِ  ٍَ ِ       َ لاو
                 ي۪بم




                    ن  ٍَماما  ان َ ه َ َ ۪ ف َ  َ يص َ ح َ  اَ َ ء   شََ َ َّلكو  َ ڬ َ ن  يب ن  َ ٍ بات  َ َ ۪ ف َ َ ك  َ َّلاا َ ب     َ  لا َ اي  َ وَ ٍَ بْطر
                               ْ   ن
                                  ْ
                                      ْ
                         ى          ِ     ِ        ِ  ٍ     ِ
                         ْ ن     َ َ و َ َ  لا َ  ا َ ص َ غ َ ر  َ ِ ضر ْ  َ  لا َ ْاَ َ فَ لاو َ َ تاومسلا  َ ة َ َ ف َ  َ رذَلا َ قث َ مَ َ هنعَبزعيَ لا َ
                                                     َّ
                                                           ْ ن
                                                                  ن ن ْ
                                                             ن ْ

                                              ى َّ
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166