Page 190 - Risale-i Nur - Sözler
P. 190
192 SÖZLER
İşte, Kavm-i Semud'un acib ve mühim hâdisatını ve netaicini ve sû'-i
akibetlerini, böyle kısa birkaç Cümle ile Îcaz içinde bir İ’CAZ ile Selasetli
ve Vuzuhlu ve fehmi ihlâl etmez bir tarzda beyan ediyor. Hem meselâ:
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
َهلاَ لاَن اَتامنلهظلاَفَىدانفَهي لعَردقنَن لَن اَن ظفَاًبضاغمَبهذَذاَ ِ نونلاَاذو
ه
ْ ْ ْ ْ َّ
ن ْ
ْ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
َ يملاَّظلاَنمَتننكَ ِ ناَكناحبسَتن اََّلاا
ن ْ
ْ
ِّ ْ ن
ِ
ِ
ي
ه
َ
İşte َ لع َر َ ِ َ دق َ َ ن َ ن لَن ا Cümlesinden َتام َ نل َ هظلا َ ِ َ ف ىدا َ نف Cümlesine
ى
ْ
ْ ْ ْ
kadar çok Cümleler matvîdir. O mezkûr olmayan Cümleler ise, fehmi ihlâl
etmiyor, Selasetine zarar vermiyor. Hazret-i Yunus'un kıssasında mühim
esasları zikreder, mütebâkisini Akla havale eder. Hem meselâ: Sure-i
ِ
َ ا َ ر
Yusuf'ta َ ِ نونلس Kelimesinden َ ۪ دصلاَقي ِّ ن ِّ ِ َ ايُّ ا َفسوي ortasında yedi-sekiz
ْ
ن
ه
ن ن
Cümle Îcaz ile tayyedilmiş. Hiç fehmi ihlâl etmiyor, Selasetine zarar
vermiyor. Bu çeşit Mu’cizane Îcazlar Kur'anda pek çoktur, hem pek
güzeldir. Amma Sure-i Kaf'ın Âyeti ise; ondaki Îcaz pek acib ve
Mu’cizanedir. Çünki kâfirlerin pek müdhiş ve çok uzun ve bir günü elli bin
sene olan istikbaline ve o istikbalin dehşetli inkılabatında kâfirin başına
gelecek elîm ve mühim hâdisata birer birer parmak basıyor. Şimşek gibi
fikri, onlar üstünde gezdiriyor. O pek çok uzun zamanı, hazır bir sahife gibi
nazara gösteriyor. Zikredilmeyen hâdisatı hayale havale edip, âlî bir
Selasetle beyan eder...
ِ
َ ذاو
َ نو َ مح َ مك َ ع ل َ َّل ن َ َ رت و َا َ تصن او َه لَا َ ع و ِ َ مت َ سا ن َ ۤا َن َ ف َ رق َ ْلاَءىِر َ قَا ِ
ْ ن
ن
ن ْ
ن
ْ ْ ن
ن
ن
ْ
İşte ey şeytan! Şimdi bir sözün daha varsa söyle...
Şeytan der: Bunlara karşı gelemem. Müdafaa edemem. Fakat çok ah-
maklar var, beni dinliyorlar ve İnsan suretinde çok şeytanlar var, bana
yardım ediyorlar ve feylesoflardan çok firavunlar var, enaniyetlerini okşa-
yan mes'eleleri benden ders alıyorlar... Senin bu gibi Sözlerin neşrine sed
çekerler. Bunun için sana teslim-i silâh etmem!..
* * *