Page 38 - Risale-i Nur - Sözler
P. 38

Dokuzuncu Söz










                                                                ِ
                    ِ
           َ ِ ضر لااو   ْ  َ تاو َ مسلا  ِ  َ َ ف َ  َ دمحْلاَه لو ڬ َنو َ حِبصت َ َ ي ۪ ح َ وَنوسمت َ َ ي ۪ ح َلِلّاَناحبسف

                                                              ْ ن

                                                   ن
                       ى َّ

                                    ن
              ْ
                              ن ْ
                                                                 ه     ْ ن
                                           ن ْ
                                                        ن
                                                  ِ
                                    َ ن      ورِ  َ َ ْظت ه  َ ي ۪ ح َ وَايشعو
                                                 ًّ
                                      ن
                                             ن



            Ey birader! Benden, Namazın şu muayyen beş Vakte Hikmet-i Tahsîsini
          soruyorsun. Pek çok Hikmetlerinden yalnız birisine işaret ederiz.

            Evet, herbir Namazın Vakti, mühim bir inkılâb başı olduğu gibi, azîm
          bir  Tasarruf-u  İlahînin  âyinesi  ve  o  Tasarruf  içinde  İhsânât-ı  Külliyye-i
          İlâhiyyenin birer ma'kesi olduğundan, Kadîr-i Zülcelâl'e o Vakitlerde daha
          ziyade  Tesbih  ve  Tâ'zim  ve  hadsiz  Nimetlerinin  iki  Vakit  ortasında
          toplanmış  yekûnüne  karşı  Şükür  ve  Hamd  demek  olan  Namaza
          emredilmiştir.  Şu  ince  ve  derin  mânayı  bir  parça  fehmetmek  için  "Beş
          Nükte"yi nefsimle beraber dinlemek lâzım...

            Birinci Nükte: Namazın mânası, Cenab-ı Hakk'ı Tesbih ve Tâzim ve
          Şükürdür.  Yâni,  Celâline  karşı  kavlen  ve  fiilen  َلِلّا َ نا َ حب َ س  deyip  Takdîs
                                                         ه

                                                                 ن ْ
          etmek.  Hem,  Kemâline  karşı,  lâfzan  ve  amelen  َبَْك اَ لِلّ ا  deyip  Tâzim
                                                               ن ه
                                                                   ِ
          etmek.  Hem,  Cemâline karşı, kalben ve lisânen ve bedenen َلِلَّدمحْل ا deyip
                                                                  ه ن ْ
          Şükretmektir.  Demek  Tesbih  ve  Tekbir  ve  Hamd,  Namazın  çekirdekleri
          hükmündedirler. Ondandır ki, Namazın harekât ve ezkârında bu üç şey, her
          tarafında  bulunuyorlar.  Hem  ondandır  ki,  Namazdan  sonra,  Namazın
          mânasını  te'kid  ve  takviye  için  şu  Kelimât - ı  Mübâreke,   otuzüç   defa
          tekrar   edilir.   Namazın   mânası,   şu  mücmel  hülâsalarla  te'kid  edilir ...
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43