Page 475 - Risale-i Nur - Sözler
P. 475

YİRMİALTINCI  SÖZ’ÜN  ZEYLİ                                                                                                                     477


             Üçüncü Hatveye:

                  ن نمف ةئِيس نم كباصَا ٓ امو للّٰا نمف ةنسح نم كباصَا ٓ ام  Âyeti işaret
                                               ِ
                   ِ
              ِ
                      ٍ
                                                  ٍ
             كسف ْ  َ ْ َ َ  ِّ َ ْ  ِ  َ َ َ  َ َ ه ِ  َ َ َ َ ْ  ِ  َ َ َ  َ
            َ
                                                    َ
           ediyor.
                                           ِ
             Dördüncü Hatveye:   ههجو َّلاا كلاه ء َ شَ  ُّلُك  Âyeti işaret ediyor. Şu dört
                                        ِ
                                               ٍ
                                             َ
                                  ُ َ ْ َ
                                          ٌ
                                                ْ
           Hatvenin kısa bir izahı şudur ki:

             Birinci Hatvede:   مُكسفنَا  ٓ اوُّكزت  َلاف  Âyeti işaret ettiği gibi: Tezkiye-i nefs
                                             َ
                                   ُ
                               ْ َ ْ
                                         َ ُ
           etmemek.  Zira  insan,  cibilliyeti  ve  fıtratı  hasebiyle  nefsini  sever.  Belki,
           evvelâ  ve  bizzât  yalnız  zâtını  sever,  başka  herşey'i  nefsine  feda  eder.
           Mabud'a  lâyık  bir  tarzda  nefsini  medheder.  Mabud'a  lâyık  bir  tenzih  ile
           nefsini  meayibden  tenzih  ve  tebrie  eder.  Elden  geldiği  kadar  kusurları
           kendine lâyık görmez ve kabul etmez. Nefsine perestiş eder tarzında şiddetle
           müdafaa eder. Hattâ fıtratında tevdi' edilen ve Mabud-u Hakikî'nin Hamd ve
           Tesbihi  için  ona  verilen  cihazat  ve   istidadı,   kendi   nefsine   sarfederek
                  ِ
             هيوه ههٰلا َذخَّتا ِنم  Sırrına   mazhar  olur.  Kendini  görür,  kendine   güvenir,
                     َ
            ُ ٰ َ ُ َ
                         َ
           kendini beğenir. İşte şu mertebede, şu Hatvede tezkiyesi, tathiri: Onu tezkiye
           etmemek, tebrie etmemektir.

             İkinci Hatvede:
             مهسفنَا مهي ْ نََاف للّٰا او َ نَ ني   ٓ ذَّل اَك اونوُكت َلاو    Dersini   verdiği   gibi:   Kendini
            ْ ُ َ ْ ْ ُ ٰ َ َ ه
                                            َ
               ُ
                                               َ
                               ُ َ
                                         ُ
           unutmuş, kendinden haberi yok. Mevti düşünse, başkasına verir. Fenâ ve
           zevali  görse,  kendine  almaz  ve  külfet  ve  Hizmet  makamında  nefsini
           unutmak, fakat ahz-ı ücret ve istifade-i huzuzat makamında nefsini düşün-
           mek, şiddetle iltizam etmek, nefs-i emmarenin muktezasıdır. Şu makamda
           tezkiyesi, tathiri, terbiyesi; şu halin aksidir. Yani nisyan-ı nefs içinde nisyan
           etmemek.  Yani  huzuzat  ve  ihtirasatta  unutmak  ve  mevtte  ve  Hizmette
           düşünmek...

             Üçüncü Hatvede:
                            ِ
                                                      ِ
                                        ِ
              ِ
                                             ِ ٍ
                   ِ ٍ
             كسفن نمف ةئِيس نم كباصَا  ٓ امو للّٰا نمف ةنسح نم كباصَا  ٓ ام
            َ
               ْ َ ْ َ َ
                                                               َ
                        ِّ َ ْ
                                     َ َ ه َ َ َ َ ْ
                              َ َ َ
                                                        َ َ َ
                                                  َ

           Dersini verdiği gibi; nefsin muktezası, daima iyiliği kendinden bilip fahr ve
           ucbe  girer.  Bu  Hatvede,  nefsinde  yalnız  kusuru  ve  naksı   ve   aczi   ve
   470   471   472   473   474   475   476   477   478   479   480