Page 574 - Risale-i Nur - Sözler
P. 574

576                                                                                                                                  SÖZLER


             mahzenlerini görmek için uruc etmiştir. Ne demektir?

             Elcevab:

             Birinci  müşkiliniz:  Otuz  aded  Sözlerde  tafsilen  halledilmiştir.  Yalnız
           şurada Zât-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) Kemâlâtına ve Delail-i Nübüvvetine ve
           o  Mi'rac-ı  Â’zama  en  elyak  O  olduğuna  icmalî  işaretler  nev'inde,  bir
           muhtasar fihriste gösteriyoruz. Şöyle ki:

             Evvelâ:  Tevrat,  İncil,  Zebur  gibi  Kütüb-ü  Mukaddeseden,  pek  çok
           tahrifata maruz oldukları halde, şu zamanda dahi, Hüseyin-i Cisrî gibi bir
           Muhakkik, Nübüvvet-i Ahmediyeye (A.S.M.) dair yüzondört işarî beşaret-
           leri çıkarıp "Risale-i Hamîdiye"de göstermiştir.

             Sâniyen: Tarihçe sabit, Şıkk ve Satih gibi meşhur iki kâhinin, Nübüvvet-
           i  Ahmediyeden  (A.S.M.)  biraz  evvel,  Nübüvvetine  ve  Âhirzaman
           Peygamberi  O  olduğuna beyanatları  gibi  çok  beşaretler,  sahih  bir  surette
           tarihen nakledilmiştir.

             Sâlisen: Veladet-i Ahmediye (A.S.M.) gecesinde Kâ'be'deki sanemlerin
           sukutuyla,  kisra-yı  faris'in  saray-ı  meşhuresi  olan  Eyvan'ı  inşikak  etmesi
           gibi, İrhasat denilen yüzer Hârika, tarihçe meşhurdur.

             Râbian:  Bir  orduya  parmağından  gelen  suyu  içirmesi  ve  Câmide  bir
           Cemaat-ı  Azîme  huzurunda,  kuru  direğin,  minberin  naklinden  dolayı
           Müfarakat-ı Ahmediyeden   (A.S.M.)   deve   gibi   enîn   ederek   ağlaması;

               رمقْلا قنَا و   nassı ile, Şakk-ı Kamer gibi, Muhakkiklerin tahkikatıyla
              ُ َ َ
                    َّ َ ْ َ
           bine baliğ Mu’cizatla serfiraz olduğunu tarih ve Siyer gösteriyor.

             Hâmisen: Dost ve düşmanın ittifakıyla Ahlâk-ı Hasenenin Şahsında en
           yüksek  derecede;  ve  bütün  muamelâtının  şehadetiyle  Secaya-yı  Sâmiye,
           Vazifesinde ve Tebliğatında en âlî bir derecede; ve Din-i İslâmdaki Mehasin-
           i  Ahlâkın  şehadetiyle,  Şeriatında  en  âlî  hisal-ı  hamîde,  en  mükemmel
           derecede bulunduğuna Ehl-i İnsaf ve Dikkat tereddüd etmez.

             Sâdisen: Onuncu Söz'ün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi: Uluhiyet,
           Mukteza-yı  Hikmet  olarak  tezâhür  istemesine  mukabil,  en  Â’zamî  bir
           derecede  Zât-ı  Ahmediye  (A.S.M.)  Dinindeki  Â’zamî  Ubûdiyyetiyle  en
           parlak bir derecede göstermiştir. Hem Hâlık-ı Âlem'in nihayet Kemaldeki
           Cemâlini   bir   vasıta   ile   göstermek,   Mukteza – yı  Hikmet   ve   Hakikat
   569   570   571   572   573   574   575   576   577   578   579