Page 467 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 467
EMİRDAĞ LÂHİKASI-II 181
sa'y ve gayret edecek idiler. Birbuçuk milyar liralık bu lekenin
zuhuruna meydan vermeyecektiler...
Evet, Üstadımız Eski Harb-i Umumî'de Rusya'daki esaretinde
anlamış ki; manevî tahribat ile gençleri ifsad eden tehlike
memleketimize de gelecek diye telaş edip, bütün kuvvetiyle o vakitten
beri tahribat-ı maneviyeye bir siper olmak için Gençlik Rehberi gibi
للّ ْلا
د
çok Eserler yazdı. Kur'an-ı Hakîm'in Derslerini neşretti. مح ِ ِ ٰ
ْ َ ُ
pekçok gençleri kurtarmaya vesile oldu... Şimdi ehl-i siyaset madem
müsalemet-i umumiyeyi ve ittihad-ı milleti istiyor; çabuk, Pakistan'ın
dahi ehemmiyetle nazara alıp ve Essıddık mecmuasında neşrettiği
Risalenin İntişarına müsaade etsin.
* * *
ِ
نا ه ِ س م ه س ب ح اب
ُ ْ َ َ ُ ْ
ى
Kur'an-ı Hakîm'in bir Kanun-u Esasîsi olan رخ ِ ِ ُ َ َ ٌ ْ َ ْ َ و َلا ِزت ر و زا ر ة و ز ر ُا َ
ٰ
Sırrıyla; birisinin hatasıyla başkası, hattâ Kardeşi de olsa mes'ul
olamaz. Şimdi yüz otuz Risalede birtek Risalenin yüz sahifesinde bir
sahife muannid insafsızların nazarında hata bile olsa, o yüzbin sahife
olan yüz otuz Kitabı mes'ul edecek dünyada bir kanun var mı? Halbuki
bu otuz sene zarfında beş mahkeme aynı Kitablara beraet vermişler.
Hem Malatya mes'elesi münasebetiyle yirmi mahkeme de alâkadar
olmuştular. O yirmi mahkeme bir suç bulamıyoruz dedikleri halde ve
altı yüzbin nüshası dâhilde ve hariçte İntişar ettiği halde hiç kimseye
zarar vermemesi ve Avrupa'da en yüksek mekteb içinde Nur'un
Dershanesi diye ayırdıkları yerde Hristiyanlar dahi onları okuması ve
Âlem-i İslâm'da gayet takdir ile İntişar etmesi, hattâ Pakistan'da çıkan
Es-sıddık mecmuasının Risale-i Nur'un bir Risalesini neşredip Diyanet
Riyasetine göndermesi ve bu kadar İntişarıyla beraber hiçbir Âlim ona
itiraz etmemesi gibi Hakikatlar gösteriyor ki; elbette Diyanet dairesi
Nurları himaye etmek hakikî bir Vazifesidir. Diyanet dairesi, Meşihat-ı
İslâmiye gibi yalnız Türkiye'nin Din muallimi değil, belki umum Âlem-
i İslâm'a Meşihat-ı İslâmiye yerine alâkası, nezareti, münasebeti var.
Âlem-i İslâm o Diyanet dairesine karşı tam hüsn-ü zan etmek,