Page 161 - Ahir Zaman ve Dabbetül Arz
P. 161

159


                                       Adnan Oktar

             Pasteur yapt›¤› uzun çal›flma ve deneyler sonucunda vard›¤› so-
             nucu flöyle özetlemiflti: "Cans›z maddelerin hayat oluflturabile-

             ce¤i iddias› art›k kesin olarak tarihe gömülmüfltür." (Sidney Fox,
             Klaus Dose, Molecular Evolution and The Origin of Life, New York: Mar-
             cel Dekker, 1977, s. 2)
                   Evrim teorisinin savunucular›, Pasteur'ün bulgular›na
             karfl› uzun süre direndiler. Ancak geliflen bilim, canl› hücresinin
             karmafl›k yap›s›n› ortaya ç›kard›kça, hayat›n kendili¤inden olu-
             flabilece¤i iddias›n›n geçersizli¤i daha da aç›k hale geldi.

                   2 20. Yüzy›ldaki Sonuçsuz Çabalar


                   20. yüzy›lda hayat›n kökeni konusunu ele alan ilk evrim-
             ci, ünlü Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu y›l-
             larda ortaya att›¤› birtak›m tezlerle, canl› hücresinin tesadüfen
             meydana gelebilece¤ini ispat etmeye çal›flt›. Ancak bu çal›flma-
             lar baflar›s›zl›kla sonuçlanacak ve Oparin flu itiraf› yapmak zo-
             runda kalacakt›: "Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin
             tümünü içine alan en karanl›k noktay› oluflturmaktad›r." (Ale-
             xander I. Oparin, Origin of Life, (1936) New York, Dover Publications,
             1953 (Reprint), s.196)
                   Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayat›n kökeni ko-
             nusunu çözüme kavuflturacak deneyler yapmaya çal›flt›lar. Bu

             deneylerin en ünlüsü, Amerikal› kimyac› Stanley Miller taraf›n-
             dan 1953 y›l›nda düzenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde
             oldu¤unu iddia etti¤i gazlar› bir deney düzene¤inde birlefltire-
             rek ve bu kar›fl›ma enerji ekleyerek, proteinlerin yap›s›nda kul-
             lan›lan birkaç organik molekül (aminoasit) sentezledi.
                   O y›llarda evrim ad›na önemli bir aflama gibi tan›t›lan bu
             deneyin geçerli olmad›¤› ve deneyde kullan›lan atmosferin ger-
             çek dünya koflullar›ndan çok farkl› oldu¤u, ilerleyen y›llarda or-
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166