Page 91 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 91

ِ
                                          ِ
                        ِ
                                                              ِ ِ
                                    ِ ٍ
                       ِ ۪هدمحب ِ ِ  ِ حِبيَُِّلااِءشَ ِ َ  ِ نم ِ ِ ناو ِِِِِِِ ِِ ِِِِهناحبس ِهمسا ِ ب
                                         ْ
                                            ْ َ
                         ْ َ
                             س َ س
                                      ْ
                                                                 ْ
                                                       س َ َ ْ س
                               ِّ
                             ِ هتاَكربِو ِِِ ِ ِ للّا ِةمحر ِ ِ وِِِمسكيَلعِِِمَلاسلَا
                                      ٰ
                                              َ َ
                                                 ْ ْ َ
                             س س َ َ َ
                                                         س َّ
                                         س َ ْ
                  Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

                                       ِ
                                   ِ
                  Gavs-ı  A'zam'ın  ِةيانعْلا ِ ِيع ِ بِسورحم ِك َّ َ ِ
                                                         ِ ناف  teminkârane  fıkrası,
                                    َ َ
                                                       َ َ
                                                ٌ س ْ
                                           ْ َ
           şimdiye  kadar  Risale-i  Nur'un  Şakirdleri  hakkında  tamamen  mutabık
           çıktı.  İnşâallah  Hüsrev,  Rüşdü,  Re'fet  gibi  Kardeşlerimizin,  bilhassa
           Hüsrev gibi çok metin bir Rüknün müfarakatı sureten elîm ve zararlı
           göründüğü halde, gayet hayırlı bir suret almasını Rahmet-i İlahiyeden
           ümidvarız.  Hattâ  hapsimiz  musibeti,  gerçi  zahiri  bir  azab  idi,  fakat
           Hakikat noktasında Hizmetimiz hakkında büyük bir İnayet ve Rahmete

                          ِ ِ
           çevrildi. دمحْلا       sizlerin gayretinizle o havalide çok Hüsrev'ler var,
                         ِ
                          ِ للّ
                           ٰ
                     ْ َ
           meydana çıkmağa başlamışlar. Belki çok zamandan beri mütemadiyen
           çalışmaktan Hüsrev'e bir istirahat verildi ve Kıymetdar Kalemi yerinde
           mübarek lisanı ve hâlisane ahvali yine Kudsî Hizmetini idame etmesini
           İnayet-i İlahiyeden ümidvarız. Nasılki Feyzi ve Salahaddin'in askerliği
           de öyle mübarek oldu.
                  Kardeşlerim!  Bu  hâdise  münasebetiyle  Risale-i  Nur'un  tam
           mutabık çıkan bir İhbar-ı Gaybîsini beyan ediyorum:
                  Hüsrev ve Hulusi ve Rüşdü ve Re'fet gibi Risale-i Nur'un çok
           Şakirdleri, meslek-i askeriye ve bu ikinci Harb-i Umumiye'ye münase-
           betdar bir surette girmelerini ve ikinci bir Harb-i Umumî olacağını ve
           iştirakimizi  yani  Talebelerin  iştirakini  altı-yedi  sene  evvel  haber
           vermiş.  Çünki  Yirmisekizinci  Lem'a  olan  İkinci  Keramet-i  Alevi-

                                         ِ
                                    ِ
                                                                    ِ
                                  ِِم
           ye'nin İkinci Emare'de  ِس ْ لااِ َلماحِايف  bahsinde  ِشخت  ِ َلا ِ  ِ وِ ْ لتاقف beraber
                                                                      َ َ
                                                            َ ْ َ
                                   ْ       َ  َ َ                 َ
           olsa, bin dokuzyüz kırk (1940) küsur oluyor. Allahu A'lem, o tarihte bir
           harb-i  umumîye  iştirakimizi  yani  eski  müttefikle  değil,  belki
           tarafdarane onun hasmıyla iştirake işaret ediyor diye haber vermiş. İşte
           şimdi  aynı  tarihtir  ki,  Risale-i  Nur'un  Erkân-ı  Mühimmesi  iştirak
           ediyor.
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96