Page 54 - Kuran'da Ümitvar Olmak
P. 54

52                 KURAN'DA ÜMİTVAR OLMAK


                   GÖNÜLDEN TESLİMİYET SAMİMİ
                             İMANIN ŞARTIDIR

               ADNAN  OKTAR:  İnsanlar  paraya,  mala,  mülke  çok
            meraklıdır biliyorsunuz, içgüdü olarak korkunç bir hırs vardır. En
            çok hırs yaptığı şeyden, insanlara dağıttığında, ruhu olgun-
            laşmış oluyor yani ruhundaki o azgın duygular yatışmış olu-
            yor, şefkati ve sevgiyi daha şiddetli tatmış oluyor ve Allah’a
            teslimiyetin zevkini ve güzelliğini görmüş oluyor. Mesela bol
            parası olan bir zenginin etini koparmak gibidir ondan para istemek
            yani “canımı iste malımı isteme” mantığında olur onlar ve çok şid-
            detli acı da duyar bir şeye para harcarken yani pintilikten kendile-
            ri de muztardır ama bunu yaparlar.
               Müslüman  Allah  yolunda  bol  bol  harcadığında  ruhunda  bir

            ferahlık ve deşarj oluyor, hem Allah’a daha yaklaşır. Allah onu vesi-
            le ediyor ‘bunu yaparsanız sizin hidayetinizi artırırım’ diyor Allah;
            müminde  hidayet  artışı  oluyor,  kalbi  ferahlıyor,  aklı  açılıyor  hem
            toplum  düzene  giriyor,  zengin-fakir  ayırımı  eşitleniyor  yani  bir
            denge oluşmuş oluyor, bir düzgünlük oluşmuş oluyor ve sosyal ada-
            let meydana gelmiş oluyor, bunun için infak yani ihtiyaçtan artaka-
            lanı dağıtmak Müslümanın en önemli görevlerindendir. Yani toplu-
            mu en güzel hale getiren, huzurlu hale getiren, sevecenliği artıran,
            sevgi ruhunu kamçılayan bir güzelliktir, bu Hz. Mehdi (as) devrin-
            de en şiddetli olacaktır. O kadar çok hadis vardır ki Hz. Mehdi (as)
            devrinde malın bollaşacağı hatta paraya ihtiyaç kalmayacağı yani
            mal bolluğundan insanlar ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Mal bolluğu
            sorun oluyor, fakirlik değil de mal bolluğunun sorun olacağı belirti-
            liyor  ahir  zamanda.  (Sayın  Adnan  Oktar’ın  Tempo  TV
            Röportajından, 3 Şubat 2009)
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59