Page 285 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 285
Adnan Harun Yahya
İngiliz tarihçi John M. Mackenzie, bütün bu olayların ana merkezinde
bulunan İngiliz derin devletini şöyle tarif etmişti:
Modern zamanların İngiltere'si daima sarsıcı yıkımların merkezi oldu; bu baş-
kaları tarafından böylece bilindi, yalnız kendisi durumu böyle görmedi. 305
BBC, 1980'lerde İngiliz ve Amerikan Özel Kuvvetleri arasındaki gizli iş-
birliğini gözler önüne seren Unleashing of Evil (Kötülük Azat Edildi) adlı bir
belgesel yayınladı. Belgeselde SAS Özel Hava Servisi ve ABD Yeşil Berelilerinin
son otuz yılda Kenya'dan Kuzey İrlanda'ya, Umman'dan Vietnam'a, Ye-
men'den Kıbrıs'a ve diğer ülkelere varan tüm büyük harekatlarda tutuklulara
nasıl işkence yaptıkları teşhir ediliyordu. Unleashing of Evil belgeselinin İngiliz
yapımcısı ve iki yıl sonraki Gladio skandallarının ünlü muhabirlerinden ga-
zeteci Richard Norton Taylor, belgeseli şu yorumla bitiriyordu: "İşkence bize
varsaydığımızdan daha yakın ve daha yaygın." 306
1983'te İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher, özel İngiliz birimi
SAS'ı (Special Air Service – Özel Hava Servisi) Pol Pot kuvvetlerine eğitim
vermeye yolladı. SAS kıdemli askerleri daha sonraları yaşadıklarını şöyle an-
latacaklardı:
İlk önce 1984'te Tayland'a gittik. ... Kızıl Kmerler'e pek çok teknik konuda eği-
tim verdik. Başlangıçta, doğrudan köylere inip insanları kıyımdan geçirme
düşüncesindeydiler. ... Pek çoğumuz, azıcık imkan tanınsa, taraf değiştirecektik.
Sinirlerimiz öylesine bozulmuştu. Pol Pot'la ortaklaştırılmış olmaktan nefret
ediyorduk. 307
Görülebildiği gibi söz konusu gizli ordu, Pol Pot gibi kanlı komünistlerin
ordularını dahi eğitme görevini üstlenmekteydi. Bu durum, İngiliz derin dev-
letinin komünizm ile ne kadar içli dışlı olduğunun ve "komünizmle mücadele"
düsturunun aslında sadece göz boyamadan ibaret olduğunun açık delilidir.
Ganser, NATO'nun gizli ve illegal ordularının 1990 sonlarında ortaya çık-
ması ve doğrudan İngiliz derin devletinin bu orduların kurgulanması ve faa-
liyetleri konusunda başrolü oynamasıyla ilgili olarak bir sessizliğin hakim ol-
duğunu belirtmiştir. O dönemde İngiltere'de iktidarda olan John Major hü-
kümetinin bu konuda herhangi bir adım atmayı veya malum olanı itiraf et-