Page 407 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 407

Adnan Harun Yahya




                     silinmesi gibi nefret dolu bir anlayışı savunurlar. Hatta içlerinden bazıları,
                     başta Müslümanlar olmak üzere dindar insanlara şiddet uygulanması gerek-

                     tiğini dahi öne sürer.

                         Dine ve dindarlara karşı son derece katı düşüncelere sahip olan C. J. Wer-
                     leman, sözde İslami görünüme sahip Quilliam Vakfı'nı desteklemekte ise her-

                     hangi bir tereddüt duymamaktadır. Werleman ve Quilliam'ın ortak noktaları
                     ise Rumilik ve Darwinizm'dir. Hemen her yazısında ve konuşmasında din-

                     darlarla kendince alay eden, din hakkında saygıya uygun olmayan yorumlarda
                     bulunan Werleman, tıpkı Quilliam Vakfı çevresi gibi, sık sık Rumi'nin sözlerini

                     paylaşmakta, Darwinizm'i savunmakta ve homoseksüelliği desteklemektedir.
                     Maajid Nawaz, İslam'da homoseksüelliğin sözde meşru olduğu yanılgısını sa-

                     vunurken Rumi'nin homoseksüellikle ilgili yazılarını örnek vermekte, C. J.
                     Werleman ise "Peki o zaman, bilimsel olarak kusurlu olan eski bir kitaba inanç-

                     ları yüzünden, 21. yüzyılda homoseksüelliğe toleranssız ve hasım olan kişileri
                     neden affetmeliyiz? Affetmemeliyiz!" sözleriyle bu gayri ahlaki mantığı savun-

                     maktadır. (Kuran-ı Kerim'i tenzih ederiz)
                               381
                         Görüldüğü gibi, Kuran'da olmayan gayriahlaki bir anlayışı Müslümanlara
                     telkin etmek, bu çevrelerin ortak paydasıdır. Oysa Allah'ın insanlara dünyada

                     yaşanabilecek en güzel hayat şekli olarak tarif ettiği İslam, iman edenlerin en

                     yüksek kalitede ve ahlakta yaşamalarının güvencesidir. Tüm insanlığın barış
                     içinde yaşayabilmeleri için oluşturulacak sevgi ortamı ve güzel ahlak özellik-
                     leri, demokrasi, özgürlük, sanat ve estetik ortamı, asıl olarak İslam dini ile

                     tarif edilmiştir. Kuran, her şeyin en özlü ve en mükemmel açıklamasını içerir.

                     Yüce Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurmuştur:

                         (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir. Ancak kendinden önceki-
                         lerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek

                         bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
                         Fakat Maajid Nawaz, "Benim samimi görüşüme göre, İslam, savaş veya ba-

                     rış dini değil, bir din. Diğer dinler gibi kutsal bir metin ve birçok insanın aşırı
                     derecede problemli olarak değerlendirebileceği bölümler içeriyor" (İslam dinini

                     ve Kuran'ı tenzih ederiz), şeklindeki sözleriyle gerçekte İslam dinine karşı
                     olumsuz bir bakış açısı geliştirdiğini açıkça ifade etmektedir. Bu, İngiliz derin

                     devletinin İslam dinine ve Müslümanlara karşı temel politikasıyla tam anla-
   402   403   404   405   406   407   408   409   410   411   412